Saray Rejiminin Kanlı Üniformaları – İşkenceci Askerler-2

Saray Rejiminin Kanlı Üniformaları – İşkenceci Askerler-2
06/07/2022

Bir insan hakları kuruluşu olan “Advocates of Silenced Turkey (AST)” yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu raporlar ile 15 Temmuz süreci ve devamında Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlallerini, devletin resmi kurum ve kişileri tarafından yapılan insan onuruna yakışmayacak kötü muameleleri ve işkenceyi gözler önüne serdi. 

AST Kasım 2020 yılında ve geçtiğimiz günlerde yayımladığı Türkiye’de ki İşkenceciler raporlarında sanık ve tanık ifadeleri ile resmi kayıtlara geçmiş olan 108 işkenceci ismi ifşa etti. Bu isimler arasında kendisine muhalif olan insanlara siyasi konum ve nüfuzunu kullanarak işkence yapılmasını sağlayan iktidar sahipleri, silah arkadaşlarına işkence yapan general, subay ve astsubaylar, emniyet müdürleri, polis memurları, gardiyanlar  ve hatta insanları adil yargılaması gereken hakim ve savcılar bulunmakta. 

AST’nin yayımlamış olduğu raporlara aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://silencedturkey.org/

Bu haberimizde raporda isimleri geçen işkenceci subaylardan bir kısmının üzerinde duracağız.

Saray Rejiminin Emir Erleri: İşkenceci Subaylar

  • Alb. Ümit Tatan                               - Dönemin Özel Hava Alay Komutanı
  • Yzb. Volkan Vural Bal                     - Özel Kuvvetler Personeli

Maiyetinde ki askerlere işkence edilmesi emrini veren bir başka isim ise dönemin Özel Hava Alay Komutanı Alb. Ümit Tatan. Bir çok asker mahkemelerde verdikleri ifadelerde Ümit Tatan’ın emriye işkence gördüklerini anlatmış ve kendisinden şikayetçi olmuştur.

Pilot Binbaşı Mehmet Sağlam da Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada kendisine 2 gün işkence yaptıran ÖKK Tümg. Zekai Aksakallı ve Özel Hava Alay Komutanı Albay Ümit Tatan'dan şikayetçi oldu. Aynı davada işkence gördüğünü anlatan BinbaşıHüseyin Çakıroğlu da Aksakallı ve Tatan’dan şikayetçi oldu.

15 Temmuz sürecinin devamında Özel Kuvvetler K.lığında gayrı resmi şekilde gözaltına alınan personele işkence yapan ve insanlık dışı kötü muamelede bulunanlardan biriside Yzb. Volkan Vural Bal. Mahkeme ifadelerinde sıkça işkence yaptığı yönünde hakkında ifade verilen Volkan Vural Bal’ın bir askerin kaburgasını kırdığı ortaya çıkmıştı. 

 

  • Bnb. Barış Dedebağı - Dönemin Zırhlı Birlikler K.lığı Dis.Sb.

15 Temmuz sürecinde silah arkadaşlarına, komutanlarına ve astlarına işkence yapan ve  bunu kameralar önünde sergilemekten geri durmayan diğer bir işkenceci ise Barış Dedebağ’dır. Gerek devletin resmi haber ajanslarında gerek özel tv kanallarında işkence görüntüleri yayınlanan Barış Dedebağ, kendi sosyal medya hesabından da işkence yaptığını itiraf etmişti.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı olarak görev yapan Muhammet Tanju Poshor’a yapılan işkenceler Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi kayıtlarına girdi. Poshor gözaltına alınışını ve gördüğü muameleyi şöyle anlattı: “16 Temmuz 2016 sabahı ameliyathaneden ameliyata hazırlanırken gözaltına alındım. Savaşta bile askıya alınmayacak tedavi hakkım ihlal edilerek Merkez Komutanlığı'ndan hiç kimse olmadan ameliyathaneden çıplak vaziyette kim olduğunu bilmediğim kişiler tarafından darp edilerek, sırtımda açık yara olmasına rağmen ters kelepçelenerek gözaltına alındım. Nazi Kamplarındaki gibi çıplak vaziyette dizlerinin üstünde başlar öne eğik olarak tutuluyor, aralarında bulunan sivil kıyafetli polisler ve bir kısım üniformaları askerlerce ki bu askerlerin başında da o zaman binbaşı rütbesinde olan Barış Dedebağı vardı. Barış Dedebağı da ordaki pek çok kişiye özellikle generallere ve bana da darp ederek işkenceye katılmıştır, ismini de burda veriyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum kendisi hakkında. Defalarca elektrik verildi. Ayık kaldığım zamanlarda hatırladığım acıya alışmaya başladım ama etimin yanık kokusuna bir buçuk yıldır hala alışamadım. Bu koku işkencecilerimi de rahatsız ediyordu ki ara sıra kusanlar oluyordu aralarından.”

TC Anayasası bireylere işkence ve kötü muamele yapılamayacağını belirtir ve  TCK 94. Maddesi gereği işkence de zaman aşımı söz konusu değildir. 

AB Konseyi  Aralık 2020 tarihinde kabul ettiği ‘AB Küresel İnsan Hakları Yaptırımları Rejimi” kararı ile işkence yapan, insanlık dışı ve kötü muamelede bulunan AB üyesi olan yada olmayan devletler, devlet dışı aktörler ve AB vatandaşı olan ya da olmayan bireylere karşı önleyici tedbirler almıştır. 

Sonuç olarak işkence insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve zaman aşımı yoktur. İşkence yapan ve insanlık dışı kötü muamelede bulunan, yapılması emrini veren ve yapılmasına göz yuman kişiler hukuk önünde hesap vereceklerdir.

Fatih Ayhan Acar

Kaynak : Advocates of Silenced Turkey – Türkiye’de ki İşkenceciler Kasım 2020 Raporu