#OzelHaber
Bize Ulasin
 

MİT’te Bir Öğle Yemeği ve Acartürk General'in Serzenişi

Bu yazıda 2017 yılı Mart ayında kamuoyunda çokca “işkence merkezi” olmasıyla bilinen MİT’e ait Çiftlik Yerleşkesi’ndeki bir öğle yemeğinden kısa bir kesit paylaşacağız. Bu kesit diyalog, sözlerin sahibi iki devre arkadaşının kimliği ile birlikte değerlendirildiğinde Türkiye’nin yakın geçmişine dair bize ipuçları veriyor. 

DEVLETİN SAHİPLERİ!

Son yıllarda “Kurtlar Vadisi” gibi dizilerle günlük hayatımızda “devlet” kavramı deriniyle sığıyla, iyisiyle kötüsüyle çeşitli boyutlarla anılır oldu. Bu kavram üzerinden “devlet aklı”nın, devletin “silahşorlerinin”, “kahraman görünümlü hainlerin” veya tam tersinin çeşitli uyarlamalarına zaman içinde şahit olduk. 15 Temmuz’un medyası bu kavramlar üzerinde tepindi. Meskûn mahâl operasyonlarında gazete manşetlerine “Mardin Kahramanı” olarak taşınan Paşa iki -ay sonra bulutsuz bir gecede birden “Darbeci Genaral”e, akabinde “Azılı Terörist” e dönüştü. Oysa tek suçu “devletin sahipleri”nin onu sevmiyor oluşuydu. Devleti devlet adına, devlete rağmen, devlet için koruduğunu iddia edenlerin Erdoğan’a yanlayarak kurdukları bu rejim, aslında yıllar süren fişlemelerin, tasfiye hazırlıklarının, bir gecede hukuku yıkma operasyonunun ürünüydü. “Hırsızlarla katillerin ittifakı” olarak da anılan bu dönemin silahşorleri de, aslında, çarkların dönüşünden memnun değil. 

Genç Subaylar Rahatsız!

Her harbiyeli bir şekilde duymuştur bu sözü. Elinde yalnızca çekiç olanların her sorunu çivi görmesi gibi “devletin sahibi” olanların her rahatsız olduklarında ihtilâle başvurması, kökü İttihatçılara ve ötesine varan bir gelenek. Erdoğan yönetimi ise, aksine, problemleri zamana yayarak, gerektiğinde düşmanları ile ittifaklar kurarak, “krizi yöneterek” bugüne geldi ve bir rejim olarak karşımızda duruyor. Erdoğan yönetimi ile ittifak kurup ardından “Sıra Erdoğan’a da gelecek” diyenler, zamanla hayâl kırıklıkları içinde kendilerini kenara atılmış buluyor. Onlar yeni düzenin elemanlaştırdığı, suça bulaştırdığı kişiler olarak ya Erdoğan yargısının ya da uluslararası hukukun kılıcını her daim üzerlerinde hissedecekler. Bu yazıda işte tam da bu profildeki iki kişiye değineceğiz.

Sahne

Tarih: 15.03.2017
Yer: MİT Çiftlik Yerleşkesi Öğle Yemeği
Kahramanlarımız: Genelkurmay İstihbarat’ta Daire Başkanı Tuğgeneral İdris Acartük, MİT Özel Faaliyetler Daire Başkanı E.Alb.Kemal Eskintan, MİT-OFB’de Yönetici Uğur Kağan Ayık, MİT-GİB’de Yönetici İlhan Kaya 

İdris Acartürk: “F… ”de yanlışlıklar yapılıyor. Davalar ahbap çavuş işine döndü. Bazı kişiler kurtarılmaya çalışılıyor.

Kemal Eskitan: Bu kadar zamandır her şey biliniyor. Aramızda hâlâ “F… ” meselelerinde tereddüt edenler var.

İdris Acartürk: Ben 2 yıl hapis yattım. Bunlara izin verenler de er ya da geç bedelini ödeyecek. Siyasi partiler gelip geçici, bakî olan devlet. Devlet ne derse o olur. O gece (15 Temmuz gecesi) Genel Kurmay Başkanı (Hulusi Akar) emir verseydi herkes görevini yerine getirirdi. Ama devlet böylece Erdoğan’a “F… ” ile mücadele fırsatını verdi. Darbe gecesine bu açıdan bakmalıyız.

Kahramanlarımız!

İstihbaratçılar konuşmaktan çok dinlemeyi sever. Belki boşboğazlıklarından belki de sırtlarını sağlam yere dayadıklarından iki kahramanımız çevredeki diğer personelin bu diyoloğu duymasından pek de çekinmedi.

İdris Acartürk 2022 YAŞ kararları ile emekliye sevk edildi. Ardında; özel kuvvetler, kendisinin “kumpas” olarak savunduğu askeri casusluk yargılaması (pandora hardisk’inde yer alan Atmaca ve Fırtına isimli belgeleri casusluk örgütüne sağlamakla suçlandı), iki yıla yakın hapis, beraat, Genel Kurmay’a geçiş, terfi, tugay komutanlığı, Sınır Ötesi Barış Pınarı Harekâtı, tümen komutanlığı ve en son Zaho faciasını bırakarak tasfiye oldu. Zaho faciası (Temmuz 2022’de harekat sahası dışındaki bir mesire alana Acartürk komutasındaki 23’üncü Tümen’den yapılan 155’lik Fırtına Obüsü atışları neticsesinde 9 kişinin hayatını kaybetmesine, 29 kişinin yaralanmasına neden olan olay) Acartürk’ü sadece tasfiye etmekle kalmadı. Şimdi hayatı 2017’de öğle yemeğinde “geçici” dediği Erdoğan’ın iki dudağının arasında.

Kemal Eskintan ise onu bekleyen sonun biraz gerisinde. Devre arkadaşı Acartürk gibi henüz tasfiye edilmedi fakat önü kesildi. MİT Başkanlığı’na yükselemedi. Oldukça kırgın. Eskintan’ın (ya da nam-ı diğer Ebu Furkan) bagajı hayli dolu, akıbeti sadece kenara atılmak da olmayabilir. Türkiye’de 15 Temmuz’a giden süreçte aldığı rol, Suriye’de IŞİD ve sair radikâl örgütlerle başta petrol ticareti olmak üzere rejim adına icra edilen suçlardaki konumu, Libya’da kendisinin “Türkiye’nin Kasım Süleyamani’si” olarak tanınmasına neden olan olaylar silsilesi yakın gelecekte onun başını epey ağrıtacak gibi görünüyor.

Hakan Fidan’ın prensi İlhan Kaya’ya ve Paris suikastlerinin sorumlusu Uğur Kağan Ayık’a belirttiğimiz üzere bu yazıda değinmeyeceğiz.

Sonuç 

Yukarıda ifade ettiğimiz tarihte ve yerde gerçekleşen yemekteki kesit diyalog bir itiraf mahiyetinde. Kahramanlarımız ise Türkiye’nin 15 Temmuz’a giden süreci, devamında ulusal ve uluslararası çaptaki suçlar ile katolik nikahına dönüşen suç ortaklıkları hakkında bizlere ipuçları vermekte. Parti devletine dönüşen Türkiye’de Erdoğan’la anlaşarak hukuku ve devletin kurumsal yapısını çökerten bir kliğin yavaş yavaş tasfiye oluşuna şahit oluyoruz.

Devamı

 

15 TEMMUZ PROJESİNİN MEÇHUL FİGÜRÜ : KEMAL ESKİNTAN

Kemal Eskintan’ı 15 Temmuz Projesinin önemli aktörlerinden biri olarak biliyoruz. Ancak hayatını kamuoyu önünde yaşamıyor, göze batmayı sevmiyor. İnternette sörf yaptığınızda bir tek fotoğrafını dahi bulmak mümkün değil. Ama yakın zamanda fotoğrafını görme fırsatımız oldu. Peki kim bu Kemal Eskintan nasıl böyle önemli bir aktöre dönüştü. MİT Başkanlığına kendini aday görecek kadar bir altyapısı ve çevresi var mı?

Devamı

 

Türk Silahlı Kuvvetlerine Kurulan İstihbarat Tuzakları

Hava Kuvvetlerine Kurulan İstihbarat Tuzakları

Devamı

 

Yurtta Sulh Konseyi Yoktur, Olması Mümkün Değildir!

Sözde Yurtta Sulh Konseyi Nedir?

Devamı

 

Suçlularla Kurulan 15 Temmuz Rejimi: Cihat Yaycı Örneği

Gerek ‘’15 Temmuz Kumpas Projesi’’ nde aktif olarak rol alan, gerekse KHK'lı personelin tasfiyesiyle oluşan boşluğu dolduran görevlilerin ortak özelliği şaibeli işlere karışmış, suça bulaşmış, yargılanmış kimseler olmalarıdır. Suçlarının aklanması karşılığında veya ikbal hırsıyla kendilerini zulüm rejimine satmış bu kişilerden Cihat Yaycı örneğini nazarlarınıza sunuyoruz.

Devamı

 

Mahmut Tanal ve Sevilay Yükselir'de Genelkurmay’da Askeri Casusluk Dosyalarını Gördüler

Geçtiğimiz günlerde gazeteci Ahmet Nesin’in, Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş’e ait Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan bir dilekçeyi yayınlaması medyada büyük yankı uyandırdı.  Bu dilekçede pek cok kritik bilginin yanısıra Sönmezateş’in, günümüzde kumpas denilerek üstü örtülen “Askeri Casusluk Davası” ile ilgili kamuoyuna yansımamış bir bilgiye de değindiği ortaya çıktı. Gelelim bu kritik öneme sahip dilekçeye. Dilekçeden bir kesit:

Devamı

 

Marmaris’te Gizlenen Gerçek: Sadık Üstün, İsmail Balıbek, Mustafa Başoğlu

15 Temmuz 2016'daki sözde darbe girişimi ve Türk ordusuna kurulan kumpasın sac ayaklarından biriside Marmaris’di. Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ve beraberinde hareket eden tim hakkında Cumhurbaşkanı’na yönelik suikast iddiaları ortaya atılmıştı. 

Devamı

 

Türkiye’de ki Ağır İnsan Hakları İhlalleri Yabancı Basının Gündeminde

15 Temmuz sözde darbe girişimi sonrası Türkiye’de iktidar tarafından ilan edilen Olağan Üstü Hal Dönemi telafisi mümkün olmayan hukuksuzlukları beraberinde getirdi. Hukuk normlarına aykırı uygulamalar bizatihi Hukuk camiasının bireyleri olan hakim ve savcılar tarafından gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Uluslararası Kanunlara göre bireylere işkence ve kötü muamele yapılamayacağı belirtilmesine, bireyler işkenceye karşı koruma altına alınmasına rağmen, işkence ve kötü muamele yaygınlaştı. Onbinlerce insana yıllardır yapılan bu hukuksuz uygulamlar dış basının da gündemine girdi.

Devamı

 

Allah'ın Lütfu 15 Temmuzu Yargıda Önceden Bilenler Kimdi?

Birilerinin Allah’ın lütfu olarak nitelendirdiği 15 Temmuz ile ilgili birçok konu henüz aydınlatılmış durumda değil. 15 Temmuz’dan birilerinin önceden haberinin olduğu ve daha önceden fişledikleri insanları tasfiye etmek için olağanüstü bir şeylere ihtiyaçları olduğu, farklı zamanlarda farklı insanlar tarafından itiraf edildi. Daha önceden fişledikleri bu insanları hukuki yollardan sistem dışına itmeleri mümkün olmadığını gören iktidar ve işbirlikçileri tüm kurumlarda tarihin en büyük kumpaslarından biri olan 15 Temmuz’u gerçekleştirmek için hazırlıklar yaptılar.

Devamı

 

Tuğg. Ahmet Bican Kırker: “Sana ve senin karanlık emellerine lanet, aydınlık yarınlara selam olsun”

Hukukun üstünlüğü şöyle dursun; bitaraf olan bertaraf olur parolasıyla başlatılan faşizan uygulamalar, cadı avı pervasızlığıyla yürütülen soykırım uygulamaları, çocuklar ağaç kabuğu kemirsin cinnetiyle alkışlanan zulümler ve akıllarını alacağız hezeyanıyla kreşleri dahi hedef alan terör operasyonları ile; ne insan hakkı, ne dokunulmazlık, ne özel mülkiyet, ne can, ne de namus güvenliği bırakılmadığı ortamda, hakikati aramak yerine iddianameye uygun gerçeklik inşa etmeye çalışan Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde, Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker’in savunmasının ilk cümleleri şunlar oldu: ’’Yerleşik teamül herkesin gözünün içine baka baka ihlal ediliyorsa bilirsiniz ki emir büyük yerdendir. Yürütmenin işini kolaylaştırmak görevini üstlenmiş olan yargıdan adalet beklemek hayal sınırlarını da zorlamaktır.’’ 

Devamı

 

Meclisteki patlama için hava resmi ne söylüyor?

15 Temmuz gecesi Ankara üzerindeki hava resmine ulaşan gazeteci Fatih Yılmaz ( @FatihYilmaz_yf ) meclisteki patlama ile ilgili soruları tekrar gündeme taşıdı. Patlama anında canlı yayında olan FOX muhabiri meclisteki patlamadan bahsederken havada uçak sesi duymadığını, patlamaya tank ya da helikopter atışının sebep olabileceğini ifade etmişti.

Devamı

 

TSK Komuta Kademesi ile Erdoğan’ın Esrarengiz Buluşması

Bugüne kadar 15 Temmuz öncesinde Hulusi Akar’ın kamuoyundan saklayıp daha sonra açığa çıkmış sorgulanması gereken buluşmaları tespit edilmişti.

Devamı

 

Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık ve İddianameyi Çökerten Savunması

15 Temmuz sonrası fiili durumu legalize etmek adına o karmaşaya uygun kahramanlık hikayeleriyle birlikte, Türkiye’nin yakın tarihi de yeniden yazıldı. “1984” romanını yaşayan Türkiye’de kurumsal hafıza silindi, “devlet refleksi” eliyle yeni düzenin makbûl vatandaşları türedi. Belki yapay zekâ yerine koç boynuzlarındaki altınlara ilgisi olsaydı, O da makbûl vatandaşlar arasında yerini alacaktı. Belki, vazife ciddiyeti yerine mavi boncuk dağıtmayı önemsemeliydi. İlkeli olmak yerine rüzgarlara göre rotasını belirleseydi, belki bugün hala özgürdü. Moskova’da, Lubyanka Karargahı’ndaki konuşmasında, saygıyla alkışlanmak yerine, FSB’nin ağına düşen askeri diplomat olsaydı belki de hain değil, en fazla “müstafi” olurdu. 

Bu yazı dizisinde O’nun savunmasına yer verilecektir. Tüm bu linç girişimlerinin arasında kalan amiralin mahkemeye değil feraset sahibi gelecek nesillere yaptığı savunmasına. Türk hukuk tarihine geçecek bir yargılamada, tarihe düştüğü notlara. Terry Nichols’den sonra dünyada en fazla müebbet hapis cezasına çarptırılan insanı. İşte Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık ve iddianameyi çökerten savunması.

Devamı

 

Ödüllü Festival Filmi “Sürgün Umutlar”

Yüksek eğitimli göçmenlerin yaşadıkları deneyimleri konu alan “Sürgün Umutlar”, Paris Etnografilm Festivali Direktörü Dr. Wesley Shrum'dan video etnografi ve film çekimi üzerine doktora dersleri alan Dr. Cihan Aydıner’in ilk festival filmi. “Sürgün Umutlar”, Berlin’den Paris’e, Tokyo’dan New York’a bir çok film festivalinde ödül aldı. Yönetmen Dr. Cihan Aydıner ilk festival filmi ile ilgili şu detayları paylaştı;

Devamı

 

Her Şeyi Bu Astsubay Yaptı!!!

P.Asb.Kd.Çvş. Ayhan Carık, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmıştır. Mahkemenin iddiasını, Asb. Carık’ın ifadeleri ile özetleyebiliriz: Bütün sanıklardan daha fazla ceza istemiyle yargılanıyorum diye size söylemiştim. İddia makamı beni orada terör örgütü yöneticisi olarak yargılamıştı, suçluyordu. Şimdi ise askerî darbe planlaması ile suçluyor. Karargâhta gerçekleşen bütün eylemlerden sorumluymuşum gibi gösteriliyorum.”  Bu iddiaların doğru olmadığının deliller ile ispatı ise yine Asb. Carık’ın beyanlarından anlaşılmaktadır: “Hiçbir kamera kaydımın olmaması, sanık ve tanık beyanlarında bu konularla ilgili hiçbir şekilde ismimin geçmemesine rağmen balistik raporlarınca da bu eylemlere karışmadığım sabitken, tüm bu suçlamalardan benim sorumlu tutulmamın hiçbir hukuki, mantıki ve ahlaki bir izahı ve dayanağı yoktur.”

Devamı

 

Binbaşı A. İlhan Ayşan: “Böyle bir heyetten de tahliyeymiş, beraatmiş zaten istenmez!“

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde savunma yapan Muhabere Binbaşı Ahmet İlhan Ayşan, görevi tarafsızlık üzerine kurulu olan hakimlerin tarafını en baştan belli ettiklerini belirterek savunmasına başlamıştır. “Böyle bir heyetten de tahliyeymiş, beraatmiş zaten istenmez. Ama olsa olsa mahkemenin görevleri yerine getirmesi konusunda uyarılır. Bu açıdan savunmamın dinlenilmesi tavsiye olunur.“

Devamı

 

TSK AR-GE Çalışmaları Hindistan Cevizi Suyu Tarifi Kadar Değer Görmedi

15 Temmuz 2016 öncesi Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kara Kuvvetlerinin mevcut sorunlarının çözülmesi, etkinleştirilmesi ve yeniden yapılandırılmasına yönelik önemli projeler yürüten Kurumsal Dönüşüm Birimlerinde şube müdürü olarak görev yapan Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, makam odasında bulunan ve dava dosyasına giren ajandasıyla ilgili olarak, aleyhinde bir şeyler olsaydı bunların hızlıca afişe olacağını ifade etti ve ekledi: Ajandamda beni utandıracak bir şey yok, ancak başkalarını mahcup hatta mahkûm edecek çok şey var.” 

Devamı

 

35 Hava Harp Okulu Öğrencisine Tahliye Kararı

35 Hava Harp Okulu öğrencisinin yargılandığı Sultanbeyli davasında tahliye kararı verildi. 7 yılı aşkın bir süredir haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan askeri öğrenciler, Yargıtay’ın geçtiğimiz yıl Haziran ayında verdiği bozma kararı sonrası yeniden yargılanmaya başlamıştı.

Devamı

 

Dz.Kur.Kd.Alb. Mehmet DAĞCI : “Henüz Değil Elbet Birgün“

15 Temmuz 2016, öncesi ve sonrasında yaşanılanlar itibariyle iktidar sahipleri ve ortakları tarafından Türkiye’nin demokratik kazanımlarının ve geleceğinin çalındığı kara bir leke olarak olarak tarihe geçti. Türkiye’de yaşanılan bu süreci aydınlatmak, iktidar ile ortakları tarafından ortaya atılan 15 Temmuz darbe girişimi yalanını ortaya çıkarmak için kimi insanlar mahkemelerde yaptıkları savunmalarla hakikatleri dile getirdi, kimi insanlarda yurt dışına göç etti ve dünya kamuoyuna gerçekleri anlatmaya çalıştı. 

Devamı

 

MİT Üst Düzey Komutanlara İstifa Mektubu Gönderdi: İstifa Etmezlerse Tehditler Var!

15 Temmuz’un ardından bir veya iki gün sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki 10'dan fazla üst düzey komutana kapalı zarf içinde bir mektup gönderildiği iddia ediliyor. Mektup MİT tarafından iletilmiş olup resmi evrak sistemi üzerinden değil, muhtemelen aracı bir şahıs vasıtasıyla iletilmiş.

Devamı

 

15 Temmuz'a Personel, Araç ve Teçhizat Odaklı Bir Bakış

Genelkurmay Başkanlığı tarafından 21 Temmuz 2016'da yapılan resmi açıklamaya göre[1] iddia edilen sözde darbe girişimine sadece 8.651 askeri personel katıldı. Bu sayının sadece 5.761‘i profesyonel ordu mensubu, 1.676‘sı erbaş/er ve 1.214‘ü ise askeri öğrenci. Aynı açıklamada TSK envanterinde bulunan silah ve teçhizatın çok az bir kısmının olaylarda kullanıldığı ifade edildi. Olaylara karışan kişilerin toplam sayısı Türk Ordusu'nun toplamının ancak %1,5'ini oluşturdu. Bu oranın önemli bir kısmı operasyonel gücü olmayan askeri öğrencilerdi. Olaylar esnasında TSK’nin mevcudu toplamda 570.000'i buluyordu. Bunların 247.196'sı profesyonel askeri personel, 270.970'i vatani görevini yapan askerler ve diğer personel olduğu ifade edildi.[2]
 

Devamı

 

"Allah'ın Bir Lütfu" Belgeselinin Yapımcısı ve Yönetmeni Jorgen Lorentzen ile Söyleşi

15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye'de meydana gelen olayları tarafsız bir şekilde konu edinen “Allah'ın Bir Lütfu” belgeselinin yapımcısı ve yönetmeni Jorgen Lorentzen'e Norveç'te yaşayan meslektaşlarımız ulaştı ve kendisiyle Türkiye gündemini etkileyecek bir söyleşi yaptılar. Söyleşiyi sizler için haberimizde derledik.

Devamı

 

Yalan Delil Kalmayınca: "Varsayalım Darbecisin"

Genelkurmay Harekat Plan Daire Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Alpaslan Çetin, yıllardır tek kişilik bir hücreye hapsedilmesinin yanı sıra çeşitli işkencelere de maruz kaldı. Kendisi hiçbir delil olmaksızın darbeci ilan edildi ve rütbesi dolayısıyla Türk Ordusuna kurulan kumpası haklı göstermek için işkence sonrası fotoğrafları kamuoyona servis edildi. Rütbesine rağmen, bilirkişi raporuna göre hiç kimsenin amiri olmayan Alpaslan Paşa ve ailesi bu süreçte telafisi mümkün olmayan hasarlar aldı. 15 Temmuz gecesi her dakikasının 10 farklı kamerada kaydı bulunan ve en az 30 tanığı da bulunan ancak buna rağmen sadece Genelkurmay'ın varsayımları üzerine darbeci iftirasına maruz kalan Alpaslan Paşa hakkında suça dair herhangi bir delil yok, hatta kendisiyle ilgili iddianamede hiçbir maddi gerçek dahi bulunmuyor ama zulüm devam ediyor. 

Devamı

 

Darbe Değil Pusu: Tuğgeneral Ünlü İşte Böyle Tuzağa Düşürüldü! - 2

O Gece Hozat’ta Yaşananlar

15 Temmuz gecesi Hozat 51’inci Motorlu Piyade Tugayı’nda personel ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. Ünlü, kendisi tatildeyken tugay komutanlığına vekalet eden Kurmay Albay Suat Erdoğmuş’a ulaştı, emir komuta zincirini koruyarak fevriliğin önüne geçti. (Bir kaç ay sonra Elazığ Sanayi ve Ticaret Odası’nın konferans salonunda 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce düzenlenecek duruşmalarda, Ünlü’nün “Hozat’ta bir kuvvet hazırlayıp 8’inci Kolordu’nun kontrolünü ele almak üzere Elazığ’a hareket etmeye çalıştığı” iddia edilecek, yıllarca sürecek yargılama sonucunda, o gece tugayda hiç bir anayasal suçun işlenmediği kabul edilecekti.)

Devamı

 

Darbe Değil Pusu: Tuğgeneral Ünlü İşte Böyle Tuzağa Düşürüldü! - 1

Bir subay düşünün, askerlik hayatı başarılarla dolu, general oluyor. Terörle mücadele bölgesinde, binlerce mehmetçiği komuta ediyor. 15 Temmuz gecesi bir tuzağa sürükleniyor. Konusu suç teşkil eden hiç bir emri yok, birliğinden kimse darbeye katılmıyor. Ama bir başka general onu tuzağa düşürüyor, tutuklatıyor. Sonrası iftira, işkence, itibar suikastı ve müebbet. İşte Tuğgeneral Abdülkerim Ünlü’nün hikayesi. 

Devamı

 

15 Temmuz Mahkemesi: Pardon!!! Yurtta Sulh Konseyi Yokmuş

Yurtta Sulh Konseyi üyesi olarak yargılamaları yapılan ve 15 Temmuz 2016 tarihinde 3 bin kişinin yaralanmasından sorumlu tutulan Orgeneral Akın Öztürk ve diğer askeri personelin yargılandığı Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı “Yurtta Sulh Konseyi adında bir konseyin olmadığına karar verildiğini belirtti. 

Devamı

 

İki Önemli İmza ve Askeri Casusluk Davalarından 15 Temmuza Giden Yol

16 Nisan 2013 yılında İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan “Askerî Casusluk” davası kapsamında ortaya çıkan bilgiler kan dondurucu nitelikteydi. Hatırlanacağı üzere bir fuhuş çetesi tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli subay ve astsubaylara yönelik “Bal Tuzağı” adı verilen bir yöntem kullanılmış ve bu fuhuş çetesi, tuzağa düşen ahlaksız askerlerden gizlilik dereceli askeri bilgi ve belgeler elde etmişti. Ele geçen askeri belgelerin gizlilik derecesi ve dolayısıyla devlet sırrı boyutunun değerlendirilmesi için o dönemde Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı bünyesinde bir heyet kurulmuş. 

Devamı

 

"Teğmen Çelebi" Balonu Patladı

Ergenekon Terör Örgütü Üyeliği iddiasıyla 18 Eylül 2008 tarihinde tutuklanan ve hakkında 16,5 yıl hüküm verilen Mehmet Ali Çelebi, iktidar ile yapılan gizli görüşmeler ve kurulan ittifak sonrası cezasını tamamlamadan 2014 yılında tahliye edilmişti. 

Devamı

 

Türk İstihbaratında Taht Oyunları: Güvenç-Kaya Çekişmesi ve Klik Savaşları

İktidar hukuktan, halk gerçeklikten koptukça devletin karanlık yüzü sahaya çıkar. Devlet mafyalaşır, mafyalar devletleşir. Fakat bazen bir gedik bazen de bir cümle tüm kanalizasyonu birden gün yüzüne çıkartır. Bu haberde bir istihbaratçının dudaklarından dökülen bir cümlenin ortaya çıkardığı teşkilat içi çekişme ve klik savaşlarına değinilecektir. 

Devamı

 

Depremi ağlayarak karşılayan Ordu Komutanı toplumsal olaylara müdahale uzmanı çıktı!

Elinde bulunan personel gücünün kullanılmaması nedeniyle deprem sonrasında eleştirilerin odağı haline gelen 2. Ordu Komutanı Metin Gürak'ın basında yer alan haberlerde, kendisine beklemede kalması emrinin gelmesinin ardından ağladığı yer almıştı. Medyada inisiyatif alamayan komutan olarak yer alan Gürak'ın 15 Temmuz öncesinde yaptırdığı eğitimlerle aslında hiç de öyle olmadığı, ortaya çıktı.

Devamı

 

Albay Muzaffer Düzenli’den Eski Asker Hulusi Akar’a Çağrı: Mert Ol, Korkma!

Kurmay Albay Muzaffer Düzenli Yurtta Sulh Konseyi (YSK) üyeliği iddiasından dolayı yargılandığı Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kendisine yapılan Hak ve Hukuk İhlallerini sıraladı. Tanıklar dinlenilmeyerek savunma hakkının sınırlandırıldığına dikkat çeken Kurmay Albay Düzenli, Anayasa'nın 10., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 206. maddeleri sanığa, mahkeme huzurunda dinlenilmesi için tanık çağırma, iddia ve savunma tanıklarını sorguya çekme hakkı tanındığını hatırlattı. Bu kapsamda Hulusi Akar’ı kastederek; “herkes ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit tutulmuş, iddia tanıklarının da savunma tanıklarıyla aynı koşullarda sorguya çekilmesi esas alınmıştır.” dedi. 

Devamı

 

Saf Kötülük

15 Temmuz vakasından beş gün sonra, üç ay için ilan edilen ve üç ay aralıklarla yedi kez uzatılan Olağanüstü Hal dönemine girildi. Ülke gerekçesiz olarak iki yıldan fazla kanunsuz ve keyfi kanun hükmünde kararnameler ile ‘saf kötülük’ tarafından yönetildi. 

Devamı

 

Hava kuvvetleri depremde nasıl kullanılmalıydı, daha efektif nasıl kullanılabilir?

Dünya ve Türkiye gündemine ait güncel konuların analiz ve yorumlarının yapıldığı, üst düzey başarılı askerler ve asker aileleri ile röportajların yer aldığı Alesta youtube kanalı Deprem Özel programında Hv.Plt.Kur.Yb. Aykut Coşkun ile “Hava Kuvvetlerinin deprem gibi afetlerde sahada nasıl kullanılabileceği” konusu üzerine yaptığı söyleşisini yayınladı.

Devamı

 

Bize Ordan 4 Pilot, İkisi Harbe Hazır Olsun

Gün geçmiyor ki yeni bir güne uyandığımızda karşımıza olağanüstü bir durum çıkmasın. Bu bazen doğal felaket, bazen üretilmiş bir kötülük, bazen de üretilmiş kötülüğün tetiklediği tabi felaket olarak zedelerini içine çekip duruyor. Daha da vahimi bunları sırayla tecrübe etmiyor, hepsini aynı anda yaşıyoruz. Deprem felaketi nedeniyle inleyenlerin sesi, annesinden cebren ayrı tutulan kanser hastası çocukların feryadıyla iç içe. Bu problemler yaşanmasın diye kurulan idari mekanizma ise sorunun asıl kaynağı olmuş. 

Devamı

 

Dz.Kur.Alb. Hüseyin Demirtaş: "Hürriyetini elinde bulunduran herkes mücadele etmeli“

Dünya ve Türkiye gündemine ait güncel konuların analiz ve yorumlarının yapıldığı, üst düzey başarılı askerler ve asker aileleri ile 15 Temmuz’a dair röportajların yer aldığı Alesta youtube kanalı yeni bir konuğu ile yaptığı söyleşisini yayınladı.  İnsan Hakları ve Adelet Aktivisti KHK'lı Dz.Kur.Alb. Hüseyin Demirtaş, Alesta Kanalında Biz Bize’nin konuğu oldu. 
 

Devamı

 

15 Temmuz’da AKP İlçe Merkezi Polis Karakolu Olarak Kullanıldı

15 Temmuz yüzlerce cevaplanmamış soru ve tutarsızlıklarla hala akıllarda tazeliğini korumaya devam ediyor. Sözde darbe girişimini bastırmakla görevli devletin resmi ve silahlı gücü olan polislerin o gece olaylara müdahale şekilleri birçok sivil kaybın yaşanmasına sebep olmuştu. Özellikle İstanbul ve Ankara’da o gün sokağa çağırılan halka hiçbir atış eğitimi olmamasına rağmen binlerce silahın dağıtılması ve polisler tarafından çatışma yaşanan yerlere yönlendirilerek kasıtlı olarak asker ve sivillerin karşı karşıya getirilmesi önlenebilir bir çok ölüme sebep oldu.

Devamı

 

Tuğg. Ahmet Hacıoğlu: “Şu görüntüyü yedekle, buna gerek yok“

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaptığı savunmasında, Tuğg. Ahmet Hacıoğlu tarafından yerleştirilen keskin nişancıların sivil halkı nasıl hedef aldığını ve çevredeki kamera kayıtlarının mahkemeye delil olarak gelmesinin nasıl engellendiğini anlatan Yarbay Ertuğrul Terzi, savunmasının devamında yaşanan başka bir hukuksuzluğa daha dikkatleri çekti.

Devamı

 

15 Temmuz’da Tuğg. Ahmet Hacıoğlu’nun görevlendirdiği Keskin Nişancılar Sivilleri mi Hedef Aldı?

15 Temmuz’da terör saldırısı görevlendirmesi ile büyük bir tuzağın içine düşürülüp Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderilen Yarbay Ertuğrul Terzi, savunmasında o gece ve sonrasında yaşananları anlattı. 

Devamı

 

Dr. Albay Doğan Öztürk: “Onurlu bir tutukluluğu onursuz bir tahliyeye tercih ederim“

Nedendir bilinmez, kimsenin düşüncesini açıklamaya cesaret edemediği bir toplum çıkmıştı ortaya.” 

Devamı

 

Akıncı Üssünde Hakan Fidan İzleri ve 15 Temmuz

16 Temmuz 2016 tarihinde Hava Kuvvetleri 4. Ana Jet Üs Komutanlığı (Akıncı) civarında sabah saatlerinde Milli İstihbarat Teşkilatı bünyesinde çalışan personelin bulunduğu, MİT tarafından 22 Mayıs 2017 tarihinde yaklaşık bir yıl sonra Meclis Araştırma Komiyonuna sunulan yazı [1] ile resmi olarak teyit edilmiş ve ilgili yazıda MİT personelinin “hava araçlarıın kalkışlarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına destek verdiği” belirtilmişti. 

Devamı

 

KK İstihbarat Başkanı Tümg. Mehmet Göktan: “Kışlayı dehal terket ama bunu diğer personele söyleme.”

Üzerinden geçen altı yıllık bir zamana rağmen 15 Temmuz 2016 öncesi ve sonrasıyla Türkiye’de yaşanılanlar hala aydınlatılmamış, ancak zamanla gün yüzüne çıkan gerçekler resmi devlet söyleminin yalan olduğunu ortaya koymuştur. 15 Temmuz davaları kapsamında sanık ve tanık beyanları, TSK Komuta heyetinde olan bir kısım komutanların yaşanacaklara önceden vakıf oldukları halde vazifelerini icra etmediklerini gösterdi. Bu komutanlardan birisininse dönemin KK Istihbarat Başkanı Tümg. Mehmet Göktan olduğu ortaya çıktı. 

Devamı

 

İhbarcı Binbaşı O.K. ve Tümgeneral Hakan Atınç

Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal COŞKUN, 15 Temmuz davaları kapsamında 17. Ağır Ceza Mahkemesinde verdiği ifadesinde, 15 Temmuz günü MİT’e giderek darbe yapılacağını ihbar eden Binbaşı O.K. hakkında çeşitli sorular yöneltti. 

Devamı

 

İştah Kabartan Askeri Araziler ve Alımı Geciktirilen Zırhlı Araçlar

Yurtta Sulh Konseyi üyeliği kapsamında ülke çapında darbenin planlanması ve organize edilmesiyle suçlanan Kurmay Albay Bilal AKYÜZ, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/04/2019 ve 17/04/2019 tarihli duruşmasında; 15 Temmuz öncesinde askeri araziler ve kasıtlı olarak alımı geciktirilen zırhlı araçlarla ilgili çarpıcı iddaalarda bulundu. Kurmay Albay Bilal AKYÜZ   15 Temmuz kumpasinda tasfiye listesinde olmasının bir sebebinin de askeri arazilerin imara açılmasına onay vermemesi olduğunu belirttikten sonra bu süreçte yaşadıklarını anlattı. Harekat Başkanlığının onayı olmadan askeri arazilerin hiç kimseye devredilemeyeceğini vurgulayan Kurmay Albay Bilal AKYÜZ;

Devamı

 

Nakkaştepe’deki Keskin Nişancılar Kimdi?

Boğaziçi köprüsüne yakın bir nokta olan Nakkaştepe’de keskin nişancıların varlığı, sanık ve tanık ifadeleriyle doğrulanmaktadır. Bu ifadelerden bazı örnekler verelim;

Devamı

 

Köprüde Keskin Nişancı Vardı ve Asker Değildi!

Köprüde sivil insanlara ateş eden en önemli unsurlardan bir tanesi de keskin nişancı ya da keskin nişancılardır. Evet, bu keskin nişancı ya da keskin nişancıları köprüde bulunan polis ve vatandaşların gördüğü, köprünün gişeler tarafındaki ayaklarının tepesine ve Nakkaştepe’ ye mevzilendiği ve oradan halka ateş ettiği bilgisi de mevcuttur.

Devamı

Yayınlar
  • Report

    Ne Oldu? Ne Olabilirdi? Nasıl Olabilirdi?

  • Report

    Hak Savunucuları ve Aktivistler İçin Broşür 2

  • Report

    Hak Savunucuları ve Aktivistler İçin Broşür 1

  • Report

    Adil Yargının Ölümü: Semih Terzi ve Özel Kuvvetler Timi Dosyası