TRT ÇALIŞANLARI: “BİLDİRİNİN ENGELLENMESİ TALİMATI VERİLMEDİ”
TRT'DE YAŞANANLAR GENELKURMAYDA YAŞANANLARLA BENZER
Tüm müdahalelere rağmen sorulabilen sorulara müştekilerin verdiği cevaplar, TRT'de yaşananların aslında o gece ve 16 Temmuz'un ilk saatlerinde Genelkurmay'da yaşananların bir benzeri olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Tıpkı 15 Temmuz'da, Genelkurmay Karargahında, Hulusi Akar ve Yaşar Güler'in “akamete uğrayacak şekilde darbe girişimini tetiklemesi” gibi, TRT Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı da saat 00.13'te TRT'de okunan bildirinin yayımlanmasını önlemek için hiçbir şey yapmamış, bildirinin yayımlanmasını beklemiş ve yayımı müteakip TRT'nin Helikopter pisti bölgesindeki kapısından ayrılarak TRT'yi terk etmiştir.
Olayın bu şekilde cereyan ettiği, özellikle müştekilerden 2. Sınıf Emniyet Müdürü Asım Bulat ve Özel Güvenlik Amiri Osman Şahin'in çapraz sorgularında sorulara verdikleri cevaplarla net olarak ortaya çıkmıştır.
ERDOĞAN’IN İLK AÇIKLAMASI NEDEN GECİKTİRİLDİ, TRT’DE BİLDİRİNİN OKUNMASI MI BEKLENDİ?
Olay akşamı Erdoğan’ın CNN Türk'e "facetime" ile bağlanıp halkı sokaklara davet ettiği saatin 00.24 olması, bu açıklamanın TRT'deki bildiriden sadece 11 dakika sonra yapılmış olması dikkat çekicidir.
Hatırlanacak olursa, o akşam Erdoğan’ın CNN Türk'e bağlantısından önce yerel bir kanala yaptığı açıklamaların yayına verilmemiş olması, TRT'deki bildirinin okunmasının beklendiği yönünde güçlü bir karine oluşturmaktadır.
TRT ÇALIŞANLARININ İFADELERİ: “BİLDİRİNİN ENGELLENMESİ TALİMATI VERİLMEDİ”
O akşam bildiri okunmadan önce TRT Oran yerleşkesinde bulunan TRT Genel Müdürü Şenol Göka ve TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren'in bildirinin okutulmasını önleyici hiçbir emir ve talimat vermediği bu safhadaki müşteki ifadeleri ile sabit hale gelmiştir.
Bilakis, müşteki Yunus İdis, asker gelmeden önce bina önünde gördüğünü söylediği Genel Müdür yardımcısına "Bir emir talimatınız var mı?" diye sorduğunda "Yok" cevabı aldığını, asker nizamiyeye girdikten sonra tekrar görüştüğü İbrahim Eren'in "Asker girdiyse yapacak bir şey yok" dediğini ifade etmiştir.
TRT çalışanlarına sorulan "Amirlerinizden bildiri okutulmaması, ekranın karartılması, yayının kesilmesi gibi bir emir talimat aldınız mı?" sorusuna istisnasız tüm müştekiler "Hayır" cevabı vermiştir.
Bildirinin okutulmasından önce böyle bir talimat vermeyen, Benzinlik bölgesinde emniyet müdürü Asım Bulat ile "istişare eden" Genel Müdür Şenol Göka ve "Asker girdiyse yapacak bir şey yok" diyen Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, bildirinin TRT'den yayınından hemen sonra TRT'yi terk etmiştir.
Kendi ifadesiyle TRT Genel Müdürü ile istişare ettiğini söyleyen Asım Bulat aynı zamanda, olay akşamı TRT ana nizamiyesi bölgesinde bulunan dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve yardımcılarına elde ettiği bilgileri rapor olarak sunduğunu ve Engin Dinç'in talimatları ile bölgeden ayrılıp geri geldiğini ifade etmiştir. Asım Bulat Engin Dinç'in talimatlarıyla hareket ettiğini açıkça beyan etmiştir.
ASKER DAHA TRT’YE ULAŞMADAN BÖLGEDE HAREKETLİLİK OLDUĞUNU BİLEN (!) GÜVENLİK AMİRİ
Güvenlik Müdürü Osman Şahin'in ifadelerinden, o gün Arı Stüdyoları/Bahçelievler'de dönemin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un çekimi için bir program olduğu, 18.00-18.30 en geç 19.00 gibi başlayan kokteyle Şenol Göka ve İbrahim Eren'le birlikte Numan Kurtulmuş'un da katıldığı, kendi amiri Mustafa Şahin'in saat 21.00 civarı "TRT'de bir hareketlilik var mı, ara bir sor" dediğini; sorulan soru üzerine Osman Şahin'in, oradaki amirlerinin ve Numan Kurtulmuş'un "FE..'nün bir darbe girişiminde bulunduğunu" değerlendirdiklerini ifade etmiştir.
Çok erken bir saatte bu değerlendirmeleri yapanların önleyici bir tedbiri TRT için almamış olması ayrıca düşündürücüdür. İfadelerden ve o gece yaşananlardan çıkan açık sonuç, TRT'de önlem almak yerine bildirinin okutulmasına yol verilmiş olduğudur.