Tarihe Not Düşenler: Kur.Alb. Muhsin Kutsi Barış, Kur.Alb. Fırat Alakuş ve Kur.Yb. Oktay Felekoğlu
Türkiye’de “Saf Kötülük” tarafından hazırlanan 15 Temmuz tuzağı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin yetişmiş insan gücü zindanlara atıldı ve Türkiye’nin parlak geleceği karartıldı.
Hukuk normlarının uygulanmadığı, siyasi saiklerle kararların alındığı mahkemelerde, her türlü engelleme ve olumsuzluğa rağmen yaptıkları savunmalarla masumiyetlerini kanıtlayanların tarihe düştükleri notları duyurmaya devam ediyoruz.
Hakkımda Vereceğiniz Karar, Hakkınızda Vereceğiniz Karardır
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde Kur.Alb. Muhsin Kutsi Barış şu sözleri ile tarihe not düşmüştür;
"Oğuz Başkan, siz yani heyetiniz dahil hiçbir makamdan merhamet talebim olmadığını sürecin başından beri söyledim, söylüyorum. Bunu siz canlı şahit olarak biliyorsunuz. Hakikat, yenilmezliğini tam ortasında ve en çok zulme uğrayanlar olarak yaşadığımız 15 Temmuz kumpasında da gösterecektir. Esasa ilişkin savunmam ve heyetinize dün sunmuş olduğum toplam 47 başIıktan oluşan taleplerim karşılanmadan hakkımda hukuki bir karar vermeniz mümkün değildir. Taleplerim karşılanmadan verilecek her karar siyasi bir karar olacaktır. Siyasi saikle hakkımda alınacak hiçbir kararı kabul etmiyorum. Bilmenizi istiyorum ki; hakkımda vereceğiniz karar, hakkınızda vereceğiniz karardır. Ne bu son söz bizim söylediğimiz son söz, ne de vereceğiniz karar hakkımızda verilecek son hüküm olacaktır."
Adalet Yurduma Avdet Ettiğinde Heyetin Yüzüne Son Sözümü Söyleyeceğim
Mahkemelerin ve hakimlerin bağımsız ve adil karar verecekleri zaman son sözünü ifade edeceğini belirten Kur.Alb. Fırat Alakuş;
“Başkanım Cicero demiş ki; ‘şu gök kubbede söylenmemiş hiçbir söz yoktur.’ Şimdiye kadar da söylenmemiş hiçbir söz kalmadı. Ben biraz daha geliştireceğim durumu. Gelinen aşama itibariyle savcımıza atıf yapıyorum. 17. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından maalesef tarafsız ve bağımsız bir yargılama performansı gösterilmemiştir, gösterilememiştir. Kaldı ki bu süreç içerisinde Namrun Belediye Başkanı veciz bir şekilde ifade etti. Ben de ondan alıntı yaparak diyorum ki, hırsızın tahakkümü altındaki devletten de daha fazlasını beklemek saflık olurdu. Haramilerin iktidarındaki mevcut konjonktürde heyetin verdiği bir hüküm gelecekte kendi hakkındaki hüküm olacaktır. Son sözümü bu konjonktürde sarf edip ziyan etmek istemem. Müteakip aşamada, yani adalet yurduma avdet ettiğinde heyetin yüzüne son sözümü söyleyeceğim.”
Ülkeme ve Milletime Rüyalarımda dahi İhanet Etmedim
Kur.Yb. Oktay Felekoğlu ise kendisinin ve silah arkadaşlarının masumiyetlerini ve sadakatlerini tarihe şu sözleriyle not etmiştir;
“Her şey huzurunda cereyan eden ve kendisinden hiçbir şey gizlenemeyen yüce Şahit biliyor ki; ömrüm boyunca fikrim ve fiilim ülkeme sadakatle hizmet olmuştur. Bilinsin ki ülkeme ve milletime rüyalarımda dahi ihanet etmedim, etmem. Şahsıma atfedilen iddiaların tamamının asılsız, mesnetsiz ve delilsiz olduklarını savunmalarımda ispat ettim. Kendi vicdanımın mahkemesinde çoktan beraat ettim. Burada bulunmakla, burada bulunanları tanımakla şereflendim, değerlendim. Adetidir, hakikat güneşi bir gün mutlaka doğacak, gerçekler elbet açığa çıkacaktır. Değerli desteğini hiç esirgemeyen en sevdiğime, sevdiklerime sevgilerimi sunarım.“
(*) Yazarlarımızdan Fatih Ayhan Acar tarafından derlenmiştir.
Kaynak
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/05/2019 tarih ve 2017/109 esas sayılı SEGBİS çözüm tutanağı