Şapka ve Kuzgun’un Yurtta Sulh Konseyi Yalanları
Yurtta Sulh Konseyi üyeliği kapsamında ülke çapında darbenin planlanması ve organize edilmesiyle suçlanan İstanbul Maltepe’de konuşlu 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğg. Özkan AYDOĞDU, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde yaptığı savunmasında, kendisi aleyhinde ifade verenin sadece Murat YANIK olduğunu, onun da ifadesinin işkence altında alındığını, Murat YANIK’ın daha sonraki ifadelerinde “işkence altında ifade verdiğini” ifade etmesine rağmen ilk ifadesinin esas alınarak “Yurt Sulh Konseyi üyesi olmak” iddiası ile yargılandığını belirtti. Tuğg. Özkan AYDOĞDU; “Yurtta sulh konseyi üyeliği ve konseyi faaliyetleri ile temmuz ayında veya öncesinde Ankara'da ki toplantılarda bulunduğuma ilişkin aleyhime en ufak bir deliliniz geçen üç yıla rağmen hala yoktur olamayacaktır çünkü böyle bir gerçek durum yoktur.!” dedi.
Ayrıca gizli tanıklar Kuzgun’un (Tuğamiral Halil İbrahim YILDIZ) ve Şapka’nın (Albay Hakan BIYIK) kendi ifadelerinde, Yurtta Sulh Konseyi’nin darbe toplantılarına katıldıklarını ifade etmelerine rağmen, Yurtta Sulh Konseyi’nde isimlerinin belirtilmemesinin ve meydana gelen eylemlerin tamamından suçlanmamalarının hukukun keyfi yorumlanması olarak değerlendiren Tuğgeneral AYDOĞDU;
“Örgüt Şapka ve Kuzgun'a itibar etmiş güvenmiş ve Ankara'da ki toplantılara çağırmış!. Bu insanlar güvenilir olmasaydı bu toplantılara çağrılır mıydı? Toplantılara çağrılıp bilgisine başvuracak kadar güvenilir ve bilgiliyseler bu insanlar neden Yurtta Sulh Konseyi içerisinde yer almıyorlar?” diye mahkeme heyetine sorduktan sonra;
“Yurtta Sulh Konseyi’nde benim ismim değil! Bu adamların ismi geçiyor olmalıydı. Her şeyi yapmış örgüt üyesi Şapka ve Kuzgun bu davada tanık değil, sanık olmalıydı ve sanık olarak yargılanmalıydı” dedi.
Tuğgeneral AYDOĞDU’nun ifadesi bir kere daha 15 Temmuz’da başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ne kadar büyük bir kumpasın kurulduğunu ortaya koymuştur. En acısı da bu kumpası kuranların kendi silah arkadaşları, birlik komutanları olmasıdır.