Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın Marmaris Tuzağı
Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın Marmaris Tuzağı
Hulusi Akar Neden Öncelikle İzmir Kara Havacılık Alay Komutanının Bilgilerini İstedi?
Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın 15 Temmuzdaki emir komuta ve yönetim şekli, birçok çelişki ve hayatın olağan akışına uymayan ayrıntıları içeriyor. Bu iki isim her ne kadar belli bir yapıya ve aynı zamanda kendi çıkarlarına hizmet etse dahi, kabul etmek gerekir ki planlı ve hesaplı hareket etmedeki meziyetlerinden dolayı meslek hayatlarında başarılı kariyerlere sahipler. Bu çelişkili durumlar beceri eksikliğinden meydana gelmiyorsa, bu davranışların önceden bilinen bir planın uygulanmasına ilişkin olduğu söylenebilir. Bu çelişkilerden Marmaris olayına ilişkin bilgileri Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Ramazan Gözel mahkeme ifadesinde ortaya koyuyor;
….Armağan Ustael diyor ki (Hulusi Akar) beni aradı saat 18:30'da bir, iki, üçüncü orduları arayın havada uçuş faaliyetlerini durdursunlar emri verdi, bakın açık ve net Başkanım. Kendi el yazısı ile vermiş olduğu ifade. Peki, bu emri alan vardiya amiri, bir iki üç orduları ne yapalım? Bu herhalde helikopterleri kapsamıştır deyip öncelikli olarak Kara Havacılık Komutanlığını daha sonra Jandarma Genel Komutanlığını arıyor ve bir, iki, üçüncü ordular diyor, orduları durdurun şeklinde bir emir verdi ben de bunu helikopter olarak değerlendirdim, bir füze tehdidi olabilir diye düşündüm diyor. Yani sonuçta Hulusi Akar'ın iddia ettiği gibi tüm uçaklara, tüm kuvvetlere, tüm silahlı kuvvetlerine verilen bir emir yok….
Hakan Fidan ve Hulusi Akar Marmaris’e Helikopterle Gidileceğinden Haberdar mıydı?
“Hulusi Akar müsteşarla (Hakan Fidan) makamda görüşürken personel başkanını çağırıp iki pilotun personel bilgilerini istiyorlar. Bu konu burada İlhan Talu'ya da soruldu. Şöyle dedi İlhan Talu işte Kara Havacılık Komutanlığında F tipi yapılanma dosyasında adı geçen Murat Dağlı ve Binbaşı Deniz Aldemir hakkında bana bilgi sordu, ben de verdim diyor. Tabi iki pilotun kartının istenmesi önemli değil denebilir, bu davanın konusu da olmayabilir. Kartı istenen iki pilottan birisi İzmir'de ki Kara Havacılık Alay Komutanı yani Ankara'da değil. Güya darbe şey MİT Müsteşarının Ankara'da kaçırılmasıyla ilgili ihbar gelmişti ama İzmir'de ki Alay Komutanının bilgi kartı isteniyor. Bu ihbarda ki 3 helikopter MİT'e gidecekmiş bilgisiyle örtüşmüyor. Çünkü Murat Dağlı İzmir'de, MİT müsteşarlığında yapılacak operasyondan ziyade İzmir bölgesindeki bir olaya işaret ediyor bu. Müsteşar ve Hulusi Akar Marmaris’e helikopterle gidileceğinden haberdar mıydı? Cumhurbaşkanı koruma müdürü bunun için mi arandı? Arandıysa helikopterden niye bahsedilmedi?
Ramazan Gözel yukarıdaki ifadesinde, belki ilk defa duyduğumuz çok hayati noktalara temas ediyor.
- Hulusi Akar’ın saat 18.30 da verdiği ilk uçuş yasağı emri bir, iki, üçüncü orduların uçuş faaliyetlerini kapsıyor. İzmir ve Marmaris güzergâhını içine alan Ege ordu için bir uçuş yasağı konmamış, helikopter uçuşu serbest denmiş, Marmaris uçuşuna yol verilmiş.
- İhbarı yapan Pilot O.K. Ankara’da, bu ihbarın istihbari değerini anlamak için Personel Başkanlığından O.K. nın bilgi kartı istenmesi gerekiyorken, bu kişinin adı bile geçmemiş.
- İhbar MİT müsteşarlığı karargâhına yönelikken neden İzmir’deki Kara Havacı Murat Dağlı’nın bilgi kartı isteniyor. Murat Dağlı kendisi kabul etmese de, sözde darbe girişimi kapsamında Gökhan Şahin Sönmezateş ekibini Marmaris’e taşıdığı için müebbet aldı.
- Murat Dağlı’ya dair böyle bir bilgiye saat 18.30 itibarıyla sahipken, neden helikopterin İzmir Çiğliden hareket saati olan gece 02.15 e kadar hiçbir şey yapılmadı, olaylar başlamadan müdahale edilmedi?
Bu bilgilerden şu çıkarımı yapmak hiç de zor değil. Hulusi Akar ve Hakan Fidan Marmaris bölgesinde olacak bir olayı bilerek engellemiyorlar ve gerçekleşmesine müsaade ediyorlar. Bir de Gökhan Sönmezateş’in Akar’ı kastederek ”Emri Kraldan Aldım” sözlerini bu bilgiyle yan yana koyalım. Bu bilgiler size ne ifade ediyor?
Unutmayın (!) Gerçeğe ulaşmak için şüphe en iyi araçtır. Şüphe aklın yarısıdır.