Hulusi Akar 15 Temmuz'da Ankara ve Ege Hava Sahasını Uçuşa Serbest Bırakmış
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmakta olan Kurmay Albay Osman KARDAL mahkemede dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi AKAR’ın Türkiye hava sahasının uçuşa kapatılmasına dair verdiği emirle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Savunmasına görev yaptığı “Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi’nin (SKKHM) darbede rol aldı mı ?” sorusuyla başlayan Kurmay Albay Osman KARDAL cevap olarak “ Cevap hayır. Delili var mı? Evet var.“ dedikten sonra dava dosyasında bulunan bilirkişi raporuna atıf da bulunarak SKKHM de “14 Temmuz 00.00’dan 16 Temmuz'a kadar 23.59’a kadar 16 Temmuz yani neredeyse 17 Temmuz'a kadar. Toplam 157 adet mesaj Genelkurmay tarafından MEDAS sisteminden incelenmiş ve darbe girişimini destekli mesaj gönderilmediği tespit edilmiştir. “ diye yazdığını belirttikten sonra darbe ile ilgili bir fonksiyonu olmayan bir yerde darbeci olarak yargılanmakta olduğunu söyledi.
SKKHM de görev yapan tüm personelin her saniyesinin kayıt altına alındığını, ayrıca tüm olayların ceridelere kayıt edildiğini belirttikten sonra dosya eklerinde bulunan videolar ve telefon kayıtlarını eşleştirerek SKKHM de yaşananları tek tek mahkeme heyetine anlatan Kurmay Albay Osman KARDAL;
“O gün saat 18.29’da BİRİNCİ BAŞKANDAN BİZ SADECE Birinci, İkinci ve Üçüncü ORDU HAVA SAHASINI KAPATIN, müteakip uçuşlara ikinci bir emre kadar izin vermeyin, diye emrini aldık. Direk bu emri verdi. “ dedikten sonra mahkeme heyetine gelen emrin cerideye yazılış anının videosunu izlettirdi. Ayrıca SKKHM de görev yapan Albay Armağan Ustael’in Genelkurmay Birinci Başkanı’yla telefon görüşmesini telefon kayıtları çizelgesini de mahkeme heyetine arz etti. Daha sonra ifadesine devamla;
“Eğer bütün hava sahası kapatılsaydı bu telefon rehberinde ilk aranacak Hava Kuvvetleri Harekât Merkezidir. Aranmış mı? Hayır!”
MİT müsteşarı Hakan FİDAN’ın Genelkurmay Karargâhından ayrılmasından sonra İkinci ve Birinci Başkanın emriyle uçuşların serbest bırakıldığını “ 18.30’dan sonra ilk 19.30’da ilk serbestiyet başlamış... Hava sahasını yasaklamalarına rağmen, MİT müsteşarı alınacak olmasına rağmen uçuşlar serbest bırakıldı. Ne oldu da bir şeyler serbest oldu ve bu serbest olması ile ilgili hiç kimse yargılanmadı? “ diye sordu.
Genelkurmay Başkanının Ankara Hava Sahasını ve Cumhurbaşkanı’nın bulunduğu Ege Hava Sahasını bilerek açık bıraktığının altını çizen Kurmay Albay Osman KARDAL; “1,2,3. Orduların uçak ve helikopterleri yere indirilmiş; ancak darbede en çok kullanılan Ankara Akıncı Üssü ve Sayın Cumhurbaşkanının olduğu Ege Hava Sahası açık bırakılmıştır. Neden?” diye sordu.
Daha sonra delil dosyasındaki belgede bulunan Post-İt üzerinde “Personel nakli maksadıyla kullanılan her uçak için Sayın Genelkurmay İkinci Başkanı’ndan emir alınmıştır.” notunu mahkeme heyetine gösteren KARDAL;
“ İfade bu. Ben bunun delil olduğunu iddia ediyorum. Bunun yazı incelemesini kim yapıyorsa yapsın. Bu yazı İlhan KIRTIL paşaya ait ve diyor ki, ben birinci ve ikinci başkandan emir alarak bu uçakları serbest bıraktım. Ne zaman? Saat 20'den sonra. Peki, ulaştırma uçakları ile kimler taşınacak? Kayseri'den gelen mi yok Ankara'ya, Çakır Söğüt mü gelmeyecek, Özel Kuvvetlerin 3 tane kasa uçağı ile Ankara'ya gelmesi, Semih TERZİ'nin gelmesi hep ulaştırma uçakları ile sağlanacak. Peki, o zaman niye bunları bildiğiniz halde bunlara izin verdiniz? ” diye sorduktan sonra ulaştırma uçaklarının serbest bırakılmasıyla ilgili Hava Kuvvetleri ve Özel Kuvvetlerin ceridelerini de delil olarak mahkeme heyetine sunarak “4 ayrı ceridede 3 ayrı birlik aynı şeyi yazmış, ama İlhan KIRTIL paşa yemin tahtında tanık olarak verdiği ifadesinde, diyor ki ben böyle bir emir vermedim.” .
Kurmay Albay Osman KARDAL; ulaştırma uçaklarının Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan ve Cari Harekât Daire Başkanı Tuğgeneral İlhan KIRTIL marifeti ile serbest bırakıldığını vurguladıktan sonra;
“Bu aramalar hem kamuoyundan hem de mahkemelerin tamamından gizlenmiştir. Hiçbir ifadede serbest bırakılma ile ilgili bir şey yok. Hepsini gizlemişler. Neyi gizliyorlar? Eğer bu darbe ise eğer bu darbeyi yapanlar idam edilecek ise niye bir şeyleri gizliyor? Genelkurmay Başkanı 19.45’den sonra 20.30’a kadar bir sürü telefon konuşması var hepsini göstereceğim. İkinci başkanın var bir sürü konuşması var nerede bunlar? Hava sahasının açıldığına daire yazılar nerede? El ile yazılan ceride de. Kim bunları kararttı? Ben mi kararttım? Ben hapishaneye girdim. Niye yok? Binbaşı veya vardiya amiri 19.45’den sonra niye bunlar kırpılmış? Bakın burada ulaştırma uçaklarının serbest bırakılmasına ve özel kuvvetlerin özellikle o saatlere gelen özel kuvvetlerin uçuşlarıyla ilgili serbest bırakılmaya ait ceride kayıtları kaybedilmiştir.”
Genelkurmay Cari Harekat Daire Başkanı Tuğgeneral İlhan Kırtıl’ın toplantıdan sonra 2 saat 26 dakika kaldığı Genelkurmay Harekât Merkezinde yaptığı telefon görüşmelerini ortaya koyan Kur.Alb.Osman KARDAL;
“İlhan KIRTIL paşanın o günkü terör ile ilgili toplantısından sonra bütün telefonları tek tek üşenmeden çıkardım. İlhan KIRTIL'ın harekât merkezine girişi toplantıdan sonra 18.51, saat 21.17’ye kadar orada kalıyor. SKKHM kaldığı sürede 10 kez Genelkurmay İkinci Başkanı ile 6 kez Genelkurmay Başkanı ile 14 kez 8. Kolordu (Elazığ), 4 kez Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi ve 1 kez Kara Havacılığı ve 1 kez de 7. Kolordu(Diyarbakır) ile toplam 40 dakika süren telefon görüşmeleri yaptı. Ankara, İstanbul ve Ege Hava Sahası ile ilgili ordu ve kolorduları aramadığının telefon kayıtları ortaya koyuyor. “
Telefon trafiğini, video görüntülerini ve cerideleri eşleştirerek mahkemeye delil olarak sunan Kurmay Albay Osman KARDAL; Genelkurmay Başkanı'nın tüm Türkiye hava sahasını uçuşa kapattığına dair ifadesinin yalan olduğunun altını çizdi.
Genelkurmay Cari Harekat Daire Başkanı Tuğgeneral İlhan KIRTIL’ın Özel Kuvvetler CASA uçağının saat 21:21'de Etimesgut'tan Diyarbakır için kalkışını koordine ettikten sonra SKKHM’den ayrılıp evine gittiğini vurgulayan Kurmay Albay Osman KARDAL;
“Sana Genelkurmay Başkanı dedi ki, uçan uçakların tamamını indireceksin. Bunların tamamı inmeden orayı terk edemez. Askerliğin esası budur. Ama bir şeyler biliyorsan veya birileri sana talimat verdiyse, TAMAM KARDEŞ! SEN ŞİMDİ ARTIK EVİNE GİT! demiş ise birisi ki ben dediğine inanıyorum, yoksa gitmezdi. Emirsiz hiçbir şey yapmaz.”
Kurmay Albay Osman KARDAL Tuğgeneral İlhan KIRTIL’ın yalan beyanda bulunduğunu, kendisini kurtarmaya çalıştığını, her şeyi inkâr ettiğini ve kendine verilen emri yerine getirdiğini söyledikten sonra;
“Ben bir şey yapmadım diyor; ama savcının karşısında deliller öyle söylemiyor. Ona emir verilmiş, o da bu emirleri yerine getirmiş! Zavallı bir emir kuludur. Benim ile ilgili en ağır ithamları yapan da İlhan KIRTIL paşadır ve savcılıkta İlhan KIRTIL paşa ne söylediyse iddianame de yer almıştır. Sayın başkanım hem yazılı hem de burada sözlü olarak sizden ricam buraya gelsin konuşalım. Bu delillerin üzerinde tartışalım, kaç tane yalanını ortaya çıkarırım diye size yazdım ama gelmedi. 35 tane adam orada beraberdik hep beraberdik herkes aynı şeyi yaptı ama bir tane adamı suçlamak lazım ki birileri kurtulsun“
Kurmay Albay Osman KARDAL mahkemede verdiği ifade ile 15 Temmuz’da yapılan uçuşların bizzat Genelkurmay Başkanı Hulusi AKAR’ın bilgisi ve izne ile olduğunu ispatlamaktadır. Hulusi AKAR’ın özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tatilde (Marmaris)bulunduğu Ege Hava Sahası ve Akıncı Hava Üssü’nün bulunduğu Ankara Hava Sahası’nın uçuşa kapatmaması, Elazığ ve Diyarbakır’dan Ankara'ya gelecek kargo uçaklarının uçuşuna izin verilmesinin çok manidar olduğu aşikârdır.