Dr. Albay Doğan Öztürk: “Onurlu bir tutukluluğu onursuz bir tahliyeye tercih ederim“

Dr. Albay Doğan Öztürk: “Onurlu bir tutukluluğu onursuz bir tahliyeye tercih ederim“
18/12/2022

Nedendir bilinmez, kimsenin düşüncesini açıklamaya cesaret edemediği bir toplum çıkmıştı ortaya.” 

Böyle diyor Hayvan Çiftliği kitabında George Orwell. Bir toplum ortaya çıkmıştı. Bu öyle bir toplumdu ki, düşünceleri ifade etmek bile cesaret gerektiriyordu. Artık soru sormak cevap aramak bir terör örgütü üyesi olarak suçlanmak için yeterli bir sebep sayılıyordu. Mevcut yönetimin istediğinin aksine sorulmuş her bir soru, her bir düşünce cezasız kalmamalıydı. Aksi takdirde her bir şüphe yeni birisini ortaya çıkarmaktaydı.

Aradan geçen 6 yıldan fazla süreye rağmen 15 Temmuz öncesiyle sonrasıyla hala düşünce yetisini ya da cesaretini yitirmemiş, mevcut gücün bütün imkanlarını kullanarak ortaya koyduğu iftira ve yalan havuzundan nasibini almış ancak zehirlenmemiş herkesi sorgulamaya, doğru ve gerçekler üzerinde araştırma yapmaya yönlendiriyor. 

Sorulan her biri soru bir yenisini doğuruyor ve 15 Temmuz ile ilgili çelişkili durumları ve sis perdelerini her geçen gün biraz daha genişletiyor. 

Mahkeme kürsülerinden seslerini hiç kimseye duyuramayan sanıklardan biri olan Dr. Albay Doğan Öztürk “Bugün muhataplarım dinlemese de elbet hala dinleyen birileri vardır, bugün olmasa da yarın birleri dinleyecektir” inancıyla bir yandan kendisine atılan iftiraları ve soruları cevaplarken, diğer yandan da onurlu bir tutukluluğu onursuz bir tahliyeye tercih ederim diyerek tarihe adını şu dizelerle yazdırıyor;


"Nihayetinde ecelimle yüzleşeceğim bir hayatı dışarıda onursuzca yaşamaktansa,

Onurlu bir şekilde içeride çürümeyi yeğlerim. 

Kahraman edasıyla insanların karısına kızına ganimet gözüyle bakacak sapık olmaktansa, 

Elalemin mahremine nazarı ilişmemiş sanık olmayı yeğlerim. 

Omzunun kalabalığından vazgeçmeden olmadık dalkavuklukla bir makama nazır olmaktansa,

Ordudan şerefi ve namusuyla teskeresini almış, er rütbesi ile göreve hazır olmayı yeğlerim. 

Güce boyun eğip, düne kadar en yakınındaki silah arkadaşlarına yılan, çıyan diyerek tüm değerleri unutmaktansa,

Zorbalığa başkaldırıp değerlerimle baki, dostlarıma vefalı sıradan bir mahkum olarak dört duvar arasında unutulmayı yeğlerim. 

Eş ve çocukları dahi ağaç kabuğu yemeye muhtaç edecek nefretle beslenen bir zalim olmaktansa,

Zulme boyun eğmeyen, zalimi de hiç sevmeyen başı dik bir mazlum olmayı yeğlerim. 

Hele ki haksız bir hırsız olarak saraylarda yaşamaktansa,

Neyi var neyi yok elinden zorla alınacak çulsuz bırakılmış bir haklı olarak Sincan'da veya zindanda yaşamayı yeğlerim.“

 

Salim Sancak

 

Kaynak

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi 2017/109 Esas sayılı [ Çatı ] dava dosyası kapsamında 10.05.2019 ve 13.05.2019 tarihlerinde Albay Doğan Öztürk'ün savunması