Askeri Okul mülakatlarında son durum: “Ensar Vakfı'ndan geliyorum!”
Geçtiğimiz günlerde, 10 Kasım'da Atatürk rozetini takmayı reddedip, posterini yırtan bir teğmen ile bu duruma karşı tepki gösteren diğer subay arkadaşları arasında meydana gelen olayın medyada geniş yer bulması sonrasında, Yaşar Güler, "Atatürk" isminin açıklamanın içinde yer almamasına özellikle dikkat gösterdiği bir açıklama yapmak durumunda kalmıştı. Bu yaşanan ne yazık ki ilk skandal değil, daha önce Kara Harp Okulu’nda cuma namazının hangi tarikat tarafından kıldırılacağı konusundaki kavga da bir süre gündemde yerini almıştı. Peki TSK nasıl oldu da bu duruma geldi?
Partili Ordu sistemine geçiş
Erdoğan'ın "15 Temmuz bize Allah'ın bir lütfu" demesinin ardında, aslında uzun süredir en büyük ideali olan, ülkemizde İran Devrim Muhafızları gibi tamamen kendisine itaat edecek bir ordu kurma fikrinin engellerinin tamamen kaldırılması yatmaktaydı. Bunu, 15 Temmuz'un ardından atılan ilk adımların, yıllardır ülkemize Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına bağlı subay, astsubay ve uzman çavuş yetiştiren askeri kurumların, bir KHK ile tamamen ortadan kaldırılması ve liyakattan uzak, tamamen parti çıkarlarını gözeten kişilerin eline verilmesinde görebiliyoruz.
Ensar Vakfı’ndan geliyorum!
Aradan geçen altı buçuk yıllık süreçte TSK bünyesine dahil olan ve ilerleyen yıllarda ülkemizin önemli yerlerinde görev alacak, kritik kararlar verecek veya sınırlarımızı koruyacak on binlerce subay ve astsubayın seçim süreçlerini incelemek, bu olayların neden yaşandığını daha iyi kavramamızı sağlayacaktır.
Peki şu anda oluşturulan bu partili ordu sisteminde Subay/Astsb. alımları nasıl karşılanıyor? Nasıl oluyor da bir Sb./Astsb. adayı “Seni neden Subay/Astsubay yapmalıyız? sorusuna “BEN ANADOLU GENÇLİK VEYA ENSAR VEYA İLİM YAYMADAN GELİYORUM” gibi cevapları fütursuzca verebiliyor. Bunu anlayabilmek mülakat komisyonunu incelemekten geçiyor. Daha önceki dönemlerde 5 kişiden oluşan mülakat ekiplerinin sayısı 4'e düşürülerek, seçim aşamasında mülakatta yer alan asker sayısı ise 1 kişiye düşürüldü. Şu anda mülakatlarda görev alan ekibin dağılımı ise şu şekilde:
* Komisyon Başkanı
Komisyon Başkanları Milli Savunma Bakanlığı'nda görev yapan yaşları genç, mülakatlar sırasında Alay ile Tabur arasındaki büyüklük farkını dahi bilemeyecek kadar askeri herhangi bir bilgisi olmayan, işletme, iktisat veya muhasebe gibi bölümlerinden mezun olmuş kişilerden oluşuyor.
* Psikolog Üye
Kadın bir üye ise üniversite yıllarında partiye gönülden bağlı kişiler, erkek ise de İHL veya AKP gençlik kolları ya da parti çalışmalarında yer almış ya da almakta olan kişiler arasından seçiliyor.
* Emekli Asker
İktidar yanlısı emekli askerlerin organize olduğu kurum olarak bilinen SADAT yapısında bulunan daha önce YAŞ kararları ile ilişikleri ordudan kesilmiş ama daha sonra hükümetin çalışmalarıyla özlük haklarını geri almış personelden oluşuyor.
* Asker (İstihbarat Sınıfı)
Yarbay veya Albay rütbesinde mülakat kurullarında görev yapan istihbarat temsilcisi.
Komisyonda bulunan her bir üyenin eşit ağırlıkta oy hakkına sahip olduğu, ancak bütün oyların komisyon başkanı tarafından görülüp sözlü olarak yönlendirilebildiği, ayrıca cep telefonuyla adaylara verilen notların ve imzalanan tutanakların komisyon başkanı tarafından resminin çekilmesiyle belirli yerlere gönderildiği gibi yaşanan örnekler, aslında mülakatların sağlıklı bir işleyişinin olmadığına dair sadece birkaç örnektir.
Gelecekte benzer haberlerin artarak devam etmesi, yıllardır devam eden bu düzenden dolayı maalesef üzücü bir gerçek gibi görünüyor. Ülkemizin güvenliğini sağlamakla görevli bir kurumun bu içler acısı duruma düşürülmesinde emeği geçen herkesin hukuk önünde bir gün hesap vermesi umuduyla.
Salim Sancak
Kaynakca:
https://www.yurtgazetesi.com.tr/guncel/kara-harp-okulunda-tarikat-kavgasi-h107178.html
https://onedio.com/haber/tegmenler-arasinda-ataturk-kavgasi-konu-meclis-gundemine-tasindi-1187319