ASKER İLE SİVİLLER KARŞI KARŞIYA GETİRİLMEK İSTENDİ
ASKER İLE SİVİLLER KARŞI KARŞIYA GETİRİLMEK İSTENDİ
HENÜZ SAAT 21.30’DA, FARKLI BİRİMLERDE GÖREV YAPAN POLİSLER TRT BÖLGESINDEYDİ
TRT Bölgesinde yaşanan olayların görüşüldüğü mahkemede, müştekilere yöneltilen "Asker gelmeden önce ve sonra polisi aradınız mı, arayan birileri olduğunu duydunuz mu?" sorusuna tüm müştekiler "Hayır. Aramadık, arayan birileri olduğunu duymadık" yanıtını vermişlerdir.
Çok ilginç bir şekilde TRT yetkililerince polis aranmamış olmasına rağmen, Polis memuru Metin Koç'un ifadesiyle çok farklı birimlerde görev yapan polislerin saat 21.30'dan itibaren TRT Oran bölgesinde bulunduğu ortaya çıkmıştır. Bölgeye daha erken saatlerde gelen polisler de vardır ancak müşteki ifadesinde geçtiği için 21.30 saatini belirtiyoruz.
HALK ASKERE KARŞI KIŞKIRTILDI
Müşteki ifadelerinde, gelen polislerin duruma ve askere müdahale etmek yerine, toplanan sivillerle askeri karşı karşıya getirmek için gayret sarf ettikleri anlaşılmaktadır ve bu manzaranın aynısı, somut delillerle ispatlı olduğu üzere, o akşam olay olan hemen her yerde ve Genelkurmay Karargahındaki olaylarda da bire bir yaşanmıştır.
15 Temmuz akşamı, TRT yetkililerinin "FE..'nün bir darbe girişiminde bulunduğunu" (!) en geç 21.00-21.30 gibi değerlendirmelerine ve önleyici hiçbir tedbir almamalarına, polisi aramamalarına rağmen, bazı polislerin farklı bir organizasyonla asker gelmeden en az 1-1.5 saat önce bölgede olması, askerin gelişine müdahale etmemesi, müşteki Osman Şahin ve tanık Abdullah Gürhan'ın ifadelerinde açıkça geçtiği üzere; "Asker geldikten sonra halkı askere karşı organize etme, galeyana getirme, askerin havaya uyarı ateşi açmasıyla geriye doğru çekilen vatandaşları ileri doğru itme" gibi işlere soyunduğunun ortaya çıkması, o akşam oyun içinde oyun oynandığını ispat etmeye yetecek mahiyette deliller olarak kayıtlara geçmiştir.
TRT ÇALIŞANLARI ASKERDEN ÇOK HALK İÇİNDEKİ KONTROLSÜZ KALABALIKTAN KORKTU
Ortaya çıkan diğer bir durum da özel güvenlik görevlileri dahil TRT çalışanlarının o akşam askerden çok TRT binasına giren sivillerden korkmuş olmalarıdır.
TRT içine giren güruhun nasıl bir korku oluşturduğunu, "TRT özel güvenlik görevlilerinin grubu görünce binanın 5. Katına kaçmış olmaları" yoruma yer bırakmadan anlatmaktadır. Verilen ifadeler, ilerleyen saatlerde TRT Özel güvenlikçilerinin bu güruhun hırsızlık ve yağma yapmasına karşı tedbir aldıklarını da meydana çıkarmıştır.
ASKERLER “ABLA DİKKAT EDİN SİZE BİR ŞEY OLMASIN” DİYORLARDI
TRT çalışanlarından Nihan Cabbaroğlu, Burcu Uçar ve Hamdi Emir Haliloğlu'nun ifadeleri de o akşam TRT binasına giren bir sivil grubun mahiyetini ve askerin tavrı ve karşı karşıya kaldığı durumu anlatması açısından önemlidir.
Cabbaroğlu; "Siviller binaya zarar verdiler. Korkarak içeride bir odaya geçtik.”
Uçar; "Halk kapıları kırdı. Ellerinde sopalarla geliyorlardı. Çok korktuk ve halkı burada yayın yok diye başka yere yönlendirdik. Askerden hiçbir anlamda şiddet görmedik. Askerde darbeci tavrı yoktu. Abla dikkat edin size bir şey olmasın diyorlardı".
Haliloğlu; "Etrafta üstü başı yırtık, pejmürde, pis ve alkol seviyesi yüksek vatandaşlar vardı. Halkın elinde kesici alet, sopa vardı. Çok korktuk."ifadelerinde bulunmuştur
Müşteki ifadeleri, TRT'ye giren güruh içinde ellerinde sopa ve kesici alet olanların bulunduğunu, topluluk içinde alkollü ve sarhoş olan, grubu sürekli olarak yönlendiren kişiler olduğunu açıkça ortaya çıkarmıştır.
Bazı yaralanmaların saçma ile meydana gelmiş olması güruhun içinde silah taşıyanlar olduğuna da işaret etmektedir. Nitekim, sanıklar topluluk içinde pompalı tüfek taşıyan ve atışını yapanlar olduğunu gördüklerini net olarak söylerken, bazı müştekiler sivil grup içinde silahlı olan kişileri gördüklerini ve bunları sivil polis olarak düşündüklerini ifade etmişlerdir.
Asker, bütün sorumluluk ve iyi niyetiyle, üzerine doğru gelen böyle bir topluluğa ateş etmemiş, 15 Temmuz'u planlayarak sahneye koyanların istediği facialardan birinin TRT bölgesinde yaşanmasına fırsat vermemiştir. Sadece uyarı maksatlı havaya doğru ateş açanlar olmuştur ki bu da askerin aldığı eğitim ve kanunun askere tanıdığı yetki sınırları içerisindedir. Durumun bu olduğu, TRT bölgesinde hiçbir ölüm ve kasıtlı yaralama olayı olmadığından, sonuç itibariyle açıkça görüldüğü gibi, askerin hedef gözeterek ateş etmediği müşteki ifadeleri ile de sabit hale gelmiştir.
Bu meyanda, müştekilere; "Asker 10-15 metre mesafeden G3 Piyade tüfeği veya tabanca, makineli tabanca ile üzerinize hedef gözeterek ateş etse ne olurdu?" diye sorulduğunda, bazen askerle mesafenin 2-3 metre kadar kısa olduğunu ifade eden müştekiler; "Çok fazla ölüm olayı olacağını" söylemiş, kabul etmişlerdir.
Cani ve gözü dönmüş darbeci olarak lanse edilen asker, o akşam halka ateş açmamış, provokasyona alet olmamış ve aklı selim ile hareket etmiştir. Oluşturulmaya çalışılan algının aksine yaşanan gerçekler bunu göstermektedir ve Muhafız Alayı darbe yapmak kastıyla TRT'de değildir.