15 Temmuz Kumpası ile TSK’da Hangi Büyük ve Önemli Projeler Engellendi?

15 Temmuz Kumpası ile TSK’da Hangi Büyük ve Önemli Projeler Engellendi?
03/08/2022

Yurtta Sulh Konseyi üyeliği iddiasından dolayı yargılanmakta olan Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ, Kara Kuvvetlerinde yürüttükleri büyük çaplı proje çalışmaları ve bu süreçte kimlerle, nasıl mücadele ettiğini ve bu mücadelelerinin doğal sonucu olarak oligarşik menfaat şebekelerinin kendisini hedef seçtiklerini, 15 Temmuz kumpası ile  Oligarşik Muktedir Kripto Şebeke tarafından engellenen yada büyük ölçüde sekteye uğratılan projelerle ilgili bilgiler verdi.

İlk olarak önemli projelerimizden bir tanesi SURİYE SINIRI FİZİKİ GÜVENLİK SİSTEMİ projesi. Biz projeye başlayana kadar 911 kilometre olan Suriye sınırıyla ilgili hiçbir proje yoktu.”  Herkesin sınırın delik deşik olduğunu söylediğini; ama hiç kimsenin bir şey yapmadığının altını çizen Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, 

Bizim projemizde sadece beton duvar yoktu. İnsansız hava araçları, balonu var, zeplini var. Ne bileyim tel örgüler var, vardiya muhabere sistemleri, karakol sistemleri vardı. Böylesine önemli ve acil ihtiyaç olan bir projenin hayata geçmemesi için, oligarşik yapının TSK içindeki uzantıları derhal harekete geçti. Bu kripto yapılar bunu engelleye engelleye projeyi kuşa döndürdü.. Şu anda hatırlamıyorum 40-50 kilometre belki taş çatlasa 100 kilometre sadece beton olarak. Yani şimdi gazetelerce bu hamasi şeylerle işte duvarlar ördük, bilmem ne yaptık, dedikleri bizim projenin kuşa dönmüş hali..”

İkinci önemli projenin KARA KUVVETLERİNİN REORGANİZASYONU PROJESİ olduğunu vurgulayan Kurmay Albay Muzaffer Düzenli; 

Proje kapsamında Kara Kuvvetlerinin tüm tugaylarının, yani tüm askeri birliklerinin üç yıl içinde yeniden yapılandırılması, komando birliklerinin sayı ve niteliklerinin arttırılması, elektronik harp, siber savunma, siber harekât, araştırma ve geliştirme, askeri istihbarat, hava ve füze savunma gibi son derece kritik ve kuvvet çarpanı yeteneklerin kazanılması öngörülüyordu.” Eğer bu projeye devam edilebilseydi; Türk Kara Kuvvetleri, hantal ve konvansiyonel yapısından kurtularak, etkin, mobil, çevik, teknolojiye dayalı, entegre bir kuvvet yapısına kavuşarak, yeni kuvvet yapısı ve kazandığı yeteneklerle, bölgemizde ve dünyada markalaşmış bir Kara Kuvvetleri hâline geleceğini belirten Kurmay Albay Muzaffer Düzenli; 

Tabii ki bu proje TSK’ya sızmış oligarşik grupların genel politikalarıyla uyuşmuyordu. Milli ordunun ayağa kalkmasını kim istemez? Tabii ki milli olmayanlar. Bu projenin ve projeyi yürütenlerin köküne kibrit suyu dökülmeliydi, 15 Temmuz sonrasında döküldü de. 

Üçüncü önemli proje olarak ASKERİ KIŞLALARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI ve modern kışlaların inşa edilmesi olduğunu vurgulayan Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ, 

Kara Kuvvetleri sorumluluğundaki tüm kışla ve arazilerin son derece detaylı dijital envanterini çıkarttık. Dijital envanter şu anlama geliyor. Yani, kaç kışlamız var? Bahsettiğimiz çalışmalar neticesinde, Kara Kuvvetlerimizin 1300 olarak zannettiği kışla ve arazi sayısının aslında 3900 küsur olduğunu öğrenmiş olduk.” Envanterin ortaya çıkmasından sonra, dönemin Milli Savunma Bakanı rant getirisi yüksek araziler için birkaç kez, bizzat Kara Kuvvetleri Karargâhına geldiğini belirten Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ, “Bunu ben nereden biliyorum? Hulusi Akar’ın bana söylediklerinden.” diyerek ifadesine devam etti. 

KARA KUVVETLERİNE ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME YETENEĞİ KAZANDIRMA projesiyle; Kara Kuvvetlerinde, Ar-Ge çalışmaları yaparak ileri askeri teknoloji ürünü silah ve teçhizatı geliştirecek gerekli altyapıyı kurmayı hedeflediklerinin altını çizen Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ, “Bu alt yapıyı kurarak, özellikle personel zayiatını, yani şehit ve yaralı sayısını asgari seviyeye indirmeyi hedefliyorduk. Hatırlarsınız operasyonlarda birkaç tane helikopterimiz düştü. Bu elim ve skandal hadiselerin hiçbiri için adli veya idari tahkikat yapılmadı. Neden bunlar böyle Ar-Ge süreciden geçmiyor? Çünkü rant şebekesi döndüğü için geçmiyor. Çünkü hazır yapan orada, bas Doları, Euro’yu, TL’yi ondan sonra al, kıtalara sür ne halt yerlerse yesinler.” yaklaşımıyla işlerin yürüdüğünü ifade etti.

Kara Kuvvetleri AR-GE Merkezinin kurulması engellemek için Milli Savunma Bakanlığı’nda, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nda görev yapan Oligarşik Kripto Şebeke üyeleri tarafından her türlü engellemeyle karşılaştıklarını, hatta bazı generallerin kendisine “haddi aştığım ve mayınlı sularda yüzdüğüm söylenip, açıkça tehdit edildim. Bana diyor ki, işte sen kurmaysın, albaysın YAŞ’a girecen, aklını başına al, seni değerlendirme yapacağız, bilmem ne yapacağız, dikkat et diyorlar.” Her türlü engelleme girişimlerine rağmen, 15 Temmuz’un hemen öncesinde kadrolara atama yapıldığını ve atanan personelin, 2016 Eylül ayında ODTÜ içindeki Türk Silahlı Kuvvetleri Modelleme ve Simülasyon Merkezi denilen yerde, çalışmalarına başlayacağını vurgulayan Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ; “ Ama tahmin edin ne oldu? Maalesef ordumuzun bu tür önemli yetenekleri kazanmasını arzu etmeyen yapılar, 15 Temmuz sonrasında fırsatı ellerine geçirmişken bu projemizi de linç ettiler. Yıl 2019 Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kara Kuvvetleri hâlâ Ar-Ge yeteneğine sahip değil. Sıradan bir Avrupa ülkesinde dâhi olan yetenekler maalesef bizde yok.” 

Ülke güvenliği ve terörle mücadele açısından son derece önemli bir proje olan MÜŞTEREK HEDEF YÖNETİMİ İLE ASKERİ İSTİHBARAT SİSTEMİNİN kurulması projelerinin olduğunu vurguladıktan sonra; son 35 yıldır Terörle Mücadele Harekâtı’nın, insan yoğunluklu ve konvansiyonel yöntemlerle yürütüldüğünü, binlerce şehit, yaralımız olmasına rağmen, terör örgütüne ait hedef listelerinin olmadığının altını çizen Kurmay Albay Muzaffer DÜZENLİ; 

“....hedef listelerinin olması lazım ki, hedeflere tam isabetle atışlar yapılabilsin. Bu listelerin hazırlanıp tam doğrulukla ateş altına alabilmesi için otomasyona dayalı ciddi bir veri tabanı mevcut değildi. Veri alt yapısı yok, 35 senedir de TSK bu örgütle mücadele veriyor. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı da İstihbarat sistemimiz sıfır, diyor. Ordu komutanları da farkında, herkes farkında da kılını kıpırdatan kimse yok.” Uzun ve yorucu bir süreçten sonra, sivil ve askeri kurumlarla entegre, insan istihbaratı, görüntü istihbaratı, sinyal istihbaratı, biyografik istihbarat gibi temel istihbarat disiplinlerini kapsayan, etkin bir istihbarat üretim ve yönetim sistemini, bir bacağı Hava Kuvvetleri bünyesinde, diğer bacağı da Kara Kuvvetlerinde Malatya’da olmak üzere müştereken işletmeye başlattıklarını söyleyen Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, 

Yürüttüğümüz projelerin, Türk Kara Kuvvetlerini şaha kaldıracak nitelikte olması, yılların problemlerine çözüm sunması ve personelimizde heyecan ve beklenti oluşturması, bürokrasinin içine sızmış halen de görevde olan birbirlerini koruyup kollayan, TSK’da fink atan oligarşik menfaat şebekelerini oldukça rahatsız etmiş, şahsıma yönelik kin, nefret, haset ve öfkeyi tetiklemiştir.”  Görev yaptığı Kurumsal Dönüşüm Şube’nin 15 Temmuz’un hemen ertesinde kapatıldığını; projelerin büyük bölümü iptal edildiğini belirttikten sonra iptal edilen projeleri saydı;

-Kara Kuvvetleri İstihbarat Füzyon Merkezi, 

-Kara Kuvvetleri Siber Harekât ve İstihbarat Birliği, 

-Kara Kuvvetleri Ar-Ge Merkezleri, 

-Türkiye’nin değişik yerlerinde; Kışla Yönetim Komutanlığı, Kışla Destek Sanayi, 

-Kara Kuvvetleri Çok Maksatlı Eğitim ve Tatbikat Merkezi, 

-Kara Kuvvetleri Kongre ve Kültür Merkezi, 

-Yurt Dışında Kara Askeri Üsleri, 

-Hava-Füze Savunma Tugayı, 

-Çağa ve Toplum Yapısına Uygun Harbe Hazırlık ve Seferberlik Sistemi gibi…

Kara Kuvvetleri adına böylesine kritik bir görev ve fonksiyona sahip bir birimin kapısına kilit vurulmasını, Kara Kuvvetlerine yapılmış büyük bir kötülük olarak gördüğünü vurgulayan Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, 

“Ben haksız da olsa oradan uzaklaştırılabilirim, ihraç edilebilirim, personel oradan ayrılabilir, ayrı konu. Ancak, ülkemiz ve ordumuz için önemli bir rol ifa eden bir birimin kapısına kilit vurulması, kesinlikle akılla, mantıkla, vatanseverlikle izah edilemez.

Sonuç olarak; çok net bir şekilde görülmektedir ki, oligarşik, ideolojik ve etnik saiklerle hareket eden kahpe ve karanlık bir şebeke, kendilerinden görmedikleri ve çalışmalarından memnun olmadıkları bir takım dürüst ve gayretli yurtsever insanları TSK’dan tasfiye etmek maksadıyla çok sinsi, çok teknik, çok karanlık bir oyun oynamış, muazzam bir kumpas tertip etmiştir.