15 Temmuz’da Tuğg. Ahmet Hacıoğlu’nun görevlendirdiği Keskin Nişancılar Sivilleri mi Hedef Aldı?

15 Temmuz’da terör saldırısı görevlendirmesi ile büyük bir tuzağın içine düşürülüp Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderilen Yarbay Ertuğrul Terzi, savunmasında o gece ve sonrasında yaşananları anlattı. 

Olayların ardından medyada çıkan haberlerde darbecilere karşı direnen kahraman komutan olarak tanıtılan Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu'nun sözde darbenin daha yeni konuşulmaya başlandığı sıralarda çevredeki binalara keskin nişancılar yerleştirdiği ve bu keskin nişancı atışlarıyla bir çok şüpheli ölüme neden olduğu ortaya çıktı.

Çevredeki binalara keskin nişancılar yerleştirilmiş

Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu’nun, “Çevredeki yüksek binalara keskin nişancı unsurlarının bizzat kendisi tarafından yerleştirildiği ve bu unsurların ilk etapta tahmini gece 01:00 sularında sekiz kişiyi etkisiz hale getirdiği’ şeklinde ifadede bulunduğu ortaya çıktı. Tuğgeneral Hacıoğlu’nun böylesine bir kriz anında nasıl böyle bir karar aldığı, saat kaçtan itibaren darbeden haberdar olduğu ve herhangi bir planlama yapılmamasına rağmen ne zamandan itibaren bu unsurların yerleştirildiği soruları cevapsız kaldı. Jandarma genel Komutanlığı’nda hayatını kaybeden iki kişinin ölümünden de sorumlu tutulan Yarbay Ertuğrul Terzi ifadesinde;

”O gece vefat eden vatandaşlarımızdan acaba kaç tanesi bu keskin nişancıların hedefi olmuştur? Yine bu kapsamda 9 Eylül 2016 tarihli Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün 15 Temmuz telsiz kayıtlarında keskin nişancıların halkın üzerine ateş ettiği delili de göz önünde bulundurulmalıdır. Sivil maktullerin hiç birisinin otopsisinden mermi çekirdeği çıkmaması veya çıktığı halde raporlarda geçmemesinin bu keskin nişancılarla alakası var mıdır? Yine hayatını kaybeden vatandaşlarımızla ilgili bir tane bile balistik inceleme yapılmamasının bu keskin nişancılar ile ne tür bir bağlantısı bulunmaktadır?“ sorularını mahkemede dile getirdi.

15 Temmuz’dan bir gün öncesindeki esrarengiz polis sorgusu

14 Temmuz günü Jandarma Genel Komutanlığı’na gelen bir polis ekibinin nöbetçi kulübesindeki camların kalınlığını ve kurşun geçirip geçirmediğini sorduğu ortaya çıktı. O gece zırh delici çekirdek kullanıldığı, vurularak şehit olan Yakup Büyükbaş’ın otopsi raporundan anlaşıldığı Jandarma Genel Komutanlığı’nda, keskin nişancıların bu polis ekibi ile bir bağlantısının bulunup bulunmadığı sorusunu akıllara getirdi.

Keskin nişancı atışlarının yapıldığı binadaki kamera kayıtları silinmiş

Jandarma Genel Komutanlığı’na ait kamera kayıtları savcılık tarafından olaydan 6 gün sonrasında istenmesine rağmen etrafta bulunan özel apartman ve sitelere ait kayıtların 2 Ağustos tarihinde yani 18 gün sonrasında istenildiği anlaşıldı. Yapılan araştırma sonucunda sitelerin sadece 15 günlük kayıt tuttukları ve kayıtların silinmiş olduğu ortaya çıktı. Sonraki süreçte kayıtların kurtarılması adına da hiçbir adımın atılmadığı belirlendi. Görüntülerin silindiği iddia edilen apartmanlardan birisi olan Ihlamur Sitesi bölgeyi en iyi şekilde görmesi ve keskin nişancıların bulunduğu bina olması nedeniyle büyük önem arz etmekteydi. Bu kadar önemli kayıtlara böyle basit bir bahaneyle ulaşılamaması o gece hayatını kaybeden vatandaşların kim ya da kimler tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkmasının engellendiği şüphesini doğurdu.

Salim Sancak

Kaynak

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/109 esas sayılı dosyası kapsamında yapılan 31/01/2019 ve 01/02/2019 tarihli duruşmalarında sanık ERTUĞRUL TERZİ'nin SEGBİS ile kaydedilen esasa ilişkin savunması