Türkiye’de ki Ağır İnsan Hakları İhlalleri Yabancı Basının Gündeminde

15 Temmuz sözde darbe girişimi sonrası Türkiye’de iktidar tarafından ilan edilen Olağan Üstü Hal Dönemi telafisi mümkün olmayan hukuksuzlukları beraberinde getirdi. Hukuk normlarına aykırı uygulamalar bizatihi Hukuk camiasının bireyleri olan hakim ve savcılar tarafından gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Uluslararası Kanunlara göre bireylere işkence ve kötü muamele yapılamayacağı belirtilmesine, bireyler işkenceye karşı koruma altına alınmasına rağmen, işkence ve kötü muamele yaygınlaştı. Onbinlerce insana yıllardır yapılan bu hukuksuz uygulamlar dış basının da gündemine girdi.

Almanya basın kuruluşu Frankfurter Rundschau’dan Erkan Pehlivan Türkiye’deki hukuksuzluları haber yaptı. Pehlivan haberinde, Türkiye'deki Cezaevlerinin Durumunu, Hapiste büyüyen çocukları, ağır hastalığı olanların keyfi olarak tahliye edilmemesini ve cezaevlerindeki bebekleri inceledi. 

Türkiye'deki Cezaevlerinin Durumu

2016'daki sözde darbe girişiminden bu yana, Türkiye'deki insan hakları durumu kötüleşiyor. Tutuklu olanlar arasında şaşırtıcı derecede çok sayıda akademisyen, reşit olmayanlar ve ağır hastalar bulunuyor.
Türk cezaevlerindeki durum hala dramatik bir şekilde devam ediyor. Resmi rakamlar da bunu doğruluyor. Farklı haber kaynaklarının Genel Ceza ve Tevkifevleri Müdürlüğü'ne dayanarak bildirdiğine göre, hala birçok çocuk ve genç mahkum edilmeye devam ediyor. Verilere göre, cezaevlerinde yaklaşık 309.000 kişi bulunmakta.

Türkiye’de 2000'den fazla reşit olmayan çocuk hapiste

Bu kişiler arasında farklı suçlardan dolayı ceza çeken 2157 reşit olmayan çocuk bulunmakta. Bunlardan 83'ü kız. Aynı zamanda hasta mahkumlarla ilgili sayılar da alarm vericidir. Meclis üyesi Sezgin Tanrıkulu'na (CHP) göre yaklaşık 600 ağır hasta hapiste bulunuyor. 1500 mahkum hapishanelerin dışında tedavi görmeli. Tanrıkulu, Artı TV'deki bir televizyon programında "Bu insanlar cezaevlerinde ölmemeli. Ölme hakkı saygıdeğer olmalı" dedi.
86 yaşındaki Mustafa Said Türk'ün tutuklanması zirveyi oluşturdu. Bir hafta önce sosyal medyada büyük bir öfke yarattı. Hasta adam felçli ve Manisa cezaevine bir sedyeyle taşındı. Eski HDP milletvekili Mehmet Ali Aslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümetini "X" (önceden Twitter) üzerinden eleştirdi. Yaşlı adam aynı gün hastanenin yoğun bakım ünitesine kaldırıldı.

Yeşil Sol Parti milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'tan bu olayla ilgili bir açıklama istediği bir basın toplantısı düzenledi. Ancak şu ana kadar Diyanet İşleri Başkanı sessiz kalmış durumda. Erbaş, Erdoğan hükümetine karşı eleştirel bir duruş sergilemekten kaçındı. İmamlar, Türk Cumhurbaşkanı'na vaazlarında sürekli olarak övgülerde bulunmuştu.

Ağır hastalar cezaevinde keyfi olarak tutuluyor

Ancak ağır hastaların hapisten tahliye edilmesi oldukça mümkün. Uzman Doktorların, bu kişilerin cezaevi koşullarında yaşayamayacaklarını onaylaması yeterli olacaktır . Türk hukuku uzmanı Dr. Cemil Çelik, "Bu uzman doktorlar, bazen korkuyor, bazen de “Cezaevinde kalamazlar görüşünde bulunmayın” denilerek üzerlerine baskı uygulanıyor. Bu yüzden hükümlüler hapishanede kalıyor," diyor. Çelik, daha önce Ankara'daki Yüksek Askeri İdare Mahkemesi üyesiydi ve 2021'den beri Almanya'da sürgünde yaşıyor.
 

Yüzlerce bebek ve 6 yaş altı çocuk hapiste

Türk cezaevlerinde, anneleriyle birlikte demir parmaklıklar ardında bulunan birçok bebek ve 6 yaş altı çocuk da bulunmaktadır. İnsan hakları savunucusu ve avukat Levent Mazligüney, 31 Mart 2023 tarihine göre, Justizministerium'unun verilerine dayanarak bu sayıyı 396 olarak belirtiyor.

Türk cezaevlerindeki eğitim seviyesi de oldukça yüksekt. 298 kişi doktora, 1913 kişi yüksek lisans ve 21.767 kişi üniversite derecesine sahip. Eski HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş gibi birçok muhalefet politikacısı, diğer HDP milletvekilleri ve üyeleri hala hapiste bulunmakta. Hapse atılanlar arasında birçok siyasi mahkum, gazeteci, polis, savcı ve hakim bulunmakta. Onlara özellikle terör suçları ve darbe girişimi suçlamaları yöneltilmekte.

Uluslararası kuruluşlar Türkiye'nin insan hakları durumunu kötülemekte

Özellikle 15 Temmuz 2016'daki sözde darbe girişiminin ardından, ülkedeki hukuk devleti zayıfladı. Uluslararası sivil toplum örgütleri uzun süredir Türkiye'nin insan hakları durumunu eleştirmekte. "Sınır Tanımayan Gazeteciler" örgütünün Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 165. sırada yer almaktadır. Ülke aynı zamanda "World Justice Project" (WJP) tarafından yayınlanan Hukuk Devleti Endeksi'ne göre 139 ülke arasında 117. sırada yer almaktadır. Geçtiğimiz Mayıs ayında Erdoğan seçimleri kazanmış ve kendisi ve AKP'si için beş yıl daha hükümet süresi sağlamıştır.

Fatih Acar

Kaynak

https://www.fr.de/politik/tuerkische-gefaengnisse-haft-menschenrechte-erdogan-akp-minderjaehrige-akademiker-zr-92449320.html