TSK AR-GE Çalışmaları Hindistan Cevizi Suyu Tarifi Kadar Değer Görmedi

15 Temmuz 2016 öncesi Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kara Kuvvetlerinin mevcut sorunlarının çözülmesi, etkinleştirilmesi ve yeniden yapılandırılmasına yönelik önemli projeler yürüten Kurumsal Dönüşüm Birimlerinde şube müdürü olarak görev yapan Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, makam odasında bulunan ve dava dosyasına giren ajandasıyla ilgili olarak, aleyhinde bir şeyler olsaydı bunların hızlıca afişe olacağını ifade etti ve ekledi: “Ajandamda beni utandıracak bir şey yok, ancak başkalarını mahcup hatta mahkûm edecek çok şey var.” 

Savunmasında çalışmalarına örnek olarak, askeri personelin halihazırda kullandığı ve yüzlerce personelin şehit olmasına sebep olan Kompozit çelik başlıktan ve Koruma Kalkanından bahseden Kurmay Albay Düzenli, Ar-Ge (Araştırma ve geliştirme) sürecinden ve gerekli testlerden geçmemiş olan bu teçhizatların yenilenmesi ile ilgili çalışmaları kapsamında, konuya olan duyarsızlığı gözler önüne serdi: “Tahayyül etmeye çalışın lütfen. Operasyondasınız, önünüze bir koruyucu kalkan alıyorsunuz veya bir kompozit başlık takıyorsunuz ve buna güveniyorsunuz; bu beni terörist ateşine karşı korur diye düşünüyorsunuz. Ama korur diye zannettiğiniz teçhizat, ne yazık ki sizi koruyamıyor... Güvenilir koruyucu teçhizatı temin etmekle görevli birimin başında bulunan tümgeneral ve tuğgeneral rütbesindeki sorumlu sorumsuzlardan, (Kara Kuvvetleri’nde GENPP Başkanı ve Teknik Proje Yönetim Daire Başkanları) bahsediyorum. Efendim bizim koruma kalkanımız ve çelik başlığımız sadece etraftan gelen şarapnellere ve parçalara karşı koruma sağlar. Kalaşnikof ve biksi gibi, terör örgütünün elindeki silahlara karşı koruma sağlamaz, diyerek kendilerini çocukça, sorumsuzca ve amatörce savunmaya çalıştılar. Nitekim başarılı da oldular.” 

Hindistan Cevizi Suyunun Tarifini İsteyen Komutan

Kurmay Albay Düzenli’nin görevi esnasında sicil amirleri Hulusi Akar, Necdet Özel, Salih Zeki Çolak ve İhsan Uyar’dı. Görevi süresince yaşadığı birtakım zorluklardan ve komutanlardan bazılarının art niyetli olduğu değerlendirilen ihmalkarlıklarından bahseden Kurmay Albay Düzenli, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gerçek anlamda güçlendirilmesi ve modernize edilmesi ile ilgili çalışmalarından dolayı defalarca tehdit edildiğini ifade etti:

“Mehmetçiklerimiz, dağda taşta operasyonlarda kahramanca görev yaparken, bizim sayın büyük bildiklerimiz nelerle meşgul olmuşlar: Cumhurbaşkanlığında Külliyede verilen 30 Ağustos resepsiyonundan bahsediyorum. Bu resepsiyonda sunulan Hindistan cevizi suyunun tarifini alın! diye buyuruyor haşmetli yerli komutan!”

“Projelerimizden bizim sevgili komutanlarımızın ruhu bile duymuyordu. Ben arza girmeye çalışıyorum. Bu Hulusi Akar döneminde de geçerli, Salih Zeki Çolak zamanında da geçerli. Yığınla projemiz var, kolumun altına alıyorum, uygulama emirleri, çalışmalar, gidiyorum geliyorum, ne zaman gitsem bilmem ne derneği başkanı geldi, yok bilmem ne hemşehrisi geldi, işte bilmem ne bey geldi, o geldi bu gitti falan filan. Gidiyoruz geliyoruz biz, gece gündüz çalışıyoruz bunlarla alakalı, sevgili büyüklerimize git gel, geri dön, git gel, geri dön. Bir gün gittim çaldım kapıyı, sevgili Hulusi Akar içeride. Tren istasyonu gibi uzun bir makamı var, girdim. Tabii öndekilerden izin almadan girdim. Elimin altında dosyalar. Komutanım çalışmalar hazır, emrederseniz arz ederim dedim. Bana dediği laf şu “sen kaşınıyorsun”. Bu projede de tahmin edeceğiniz gibi, hem kuvvet karargâhı içinden, hem Milli Savunma Bakanlığı'ndan, hem de Savunma Sanayi Müsteşarlığı’ndan yine çok ciddi direnç ve engellemelerle karşılaştık.”

“Kokteylde sunulan Hindistan cevizi suyunun tarifine ilgi gösterenler, Ar-Ge Yeteneği Projesinin uygulamaya geçmemesi için ellerinden geleni yaptı. Kara Kuvvetleri Karargâhında, Ar-Ge konusunun ana sorumlusu olan, bununla dertlenmesi gereken, ancak kılını kıpırdatmayan bir general, (Teknik Proje Yönetim Daire Başkanı) suret-i haktan görünen gerekçelerle sinsice, aklınca bizi çıkmaz yollara yönlendirmeye çalıştı. O sinsi taktikleri aynen uyguladılar bu süreçte de. Bu arada üst seviye makam sahipleri tarafından bizzat bana, “haddi aştığım ve mayınlı sularda yüzdüğüm” söylenip, açıkça tehdit edildim. Sevgili büyüklerimiz; “sen kurmay albaysın, YAŞ'a gircen, aklını başına al, seni değerlendirme yapacağız, dikkat et” falan diyorlar bana. Evet bunlar defaaten olan şeyler. Beni tehdit eden bu kişi ve kişiler, 15 Temmuz sonrasında da Kurumsal Dönüşüm Şubenin kapatılmasında önemli rol oynadı.”

Kurmay Albay Düzenli, vatanı ve milletinin menfaati için, kendisine yöneltilen tehditlere rağmen geliştirmeye çalıştığı projeler neticesinde, hedef seçilmiş ve tasfiye edilmesi gereken “gariban ama gayretli Anadolu insanları” arasına sokulmuştur. Albaya kurulan bu kumpası anlamak için kişinin sadece, 15 Temmuz'un hemen ertesinde kapatılmış olan “muasır medeniyetler seviyesini yakalama ve geçme” odaklı Kurumsal Dönüşüm Şube’ye ve Albayın kendisinin görev yaptığı, yürüyen ve tohumu atılan yenilikçi projelerin iptaline bakması yeterlidir, tabi eğer kişi “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” ise…

Sami Baran Sevinç (SBS)

Kaynak

ANKARA 17. AĞIR CEZA MAHKEMESİ, 2017/109 esas sayılı dosyası kapsamında yapılan 26/03/2019 ve 27/03/2019 tarihli duruşmasındaki sanık MUZAFFER DÜZENLİ'nin SEGBİS ile kaydedilen esasa ilişkin savunması