Nakkaştepe’deki Keskin Nişancılar Kimdi?

Nakkaştepe’deki Keskin Nişancılar Kimdi?
04/04/2022

Boğaziçi köprüsüne yakın bir nokta olan Nakkaştepe’de keskin nişancıların varlığı, sanık ve tanık ifadeleriyle doğrulanmaktadır. Bu ifadelerden bazı örnekler verelim;

Şüpheli Turgay ÖDEMİŞ (Yrb.) savunmasında; "... Karşı taraftan da sıklıkla ateş ediliyordu, hatta üzerimde sol ön taraf palaska altında yer alan telefonuma isabet eden bir mermi beni yaraladı..." (Sf. 738-739) "Nakkaştepe tarafından ateş edilmeye başlandı, aralıklı olarak, tek tek ve seri atışlar yapılmakta idi." "... Bir ara Nakkaştepe diye bilinen büyükçe bir Türk bayrağının dalgalandığı yerden ateş edilmeye başlanıldı, aralıklı olarak tek tek ve seri atışlar yapılmaktaydı, öğrenci ve askerleri yaralanmamaları için konuşlandırdığımız askeri araçların altına sipere yatırdım…” demiştir.

Ayrıca Nakkaştepe’ de 2 adet Kanas keskin nişancı silahı bulunmuştur. Kanas silahı 7,62 mm mermi atmaktadır. Askerdeki silahla aynıdır. Otopsi sonucu vücudunda 7,62 mm mermi izi bulunan maktullerin bu silahla vurulmuş olması mümkün değil midir? Bu silahların balistik incelemesi neden yapılmamıştır?

Başka bir örnek; Köprüde sol elinden yaralandığını ifade eden Hikmet AKINCI isimli sivil şahıs (Sf. 381) bakınız nasıl ifade vermiş; "...o gece saat 24:00 sıralarında, sivil halk ile köprüye yürüdük. Sivil halkın üzerine Nakkaştepe tarafından ateş edilmesi üzerine, ben de sol elimden yaralandım." Görüldüğü gibi bu şahsı, Nakkaştepe’ den sivil insanlara doğru ateş edenler vurmuştur. 

Müşteki Faruk DAYI ifadesinde; “Karayolları Trafik Ekip Amirliği önünde bulunurken tepeden ateş açıldı ve başımdan vurularak yaralandım..." (Sf. 348). Tepeye konuşlanan asker yoktu! Buradan ateş eden ya da edenler kimlerdi? Kaç kişiyi vurdular? 

Sanık ve müşteki ifadeleri Nakkaştepe yönünden keskin nişancı silahıyla hem askere hem de sivil vatandaşlara ateş eden unsurlar bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda bu unsurların tahrikiyle linç edilerek öldürülen 7 masumu (askeri öğrenci, er) tekrar hatırlayalım ve köprüye bir de bu açıdan bakalım.

Dilaver Derviş