Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Savaş Suçu İşleyen Gruplara Desteği
Akp yönetimindeki Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) bazı üst düzey mensupları aracılığı ile insanlığa karşı suç işlemiş kişi veya gruplara para yardımında bulundu. Bu yardımın teslim edilmesi dahil sürecin organizasyonunda yer alan en önemli isim dönemin MİT Özel Operasyonlar Başkanı Kemal Eskintan.
Bu yardımların kaynağını legal veya illegal bazı faaliyetlerden elde edilen aşağıdaki gelirler oluşturmakta.
* Örtülü Ödenekten harcanan tutarlar.(son 20 yılda yaklaşık 30 kat arttı)
* MİT kontrolündeki gruplarca yağmalanan zeytinlikler
* MİT kontrolündeki gruplarca yağmalanan diğer varlıklar
* IŞİD ten alınan petrolün satılmasından elde edilen gelirler
* Silah Kaçakçılığından elde edilen gelirler
* İDLİB bölgesinin kontrolüyle nakli yapılan çeşitli mallardan alınan komisyon
* Uyuşturucu trafiğinde geçiş güzergahlarından alınan komisyon iddiası
Dönemin MİT Özel Operasyonlar Başkanı Kemal Eskintan’ın suç mahiyetindeki faaliyetlere destek amacıyla yürüttüğü faaliyetler ile devam edelim.
Savaş Suçlusu Devrik Lider El Beşir’e Yapılan Para Yardımı
Temmuz 2008’de Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Ömer El Beşir’in Darfur’da soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlediği gerekçeleri ile tutuklanmasını istemişti. Ancak buna rağmen AKP iktidarı El Beşir hakkında verilen uluslararası kararları dinlemedi; El Beşir iktidarıyla ticari ve siyasi ilişkilerini sürdürdü. UCM’nin soykırım ve insanlığa karşı suç işlemekle suçladığı El Beşir, 2008’de Abdullah Gül'ün davetlisi olarak Türkiye'ye de geldi.
UCM aynı kararı 2009’da da yineledi. El Beşir 9 Kasım 2009'da İstanbul'da yapılacak olan İslam Konferansı Örgütü zirvesine katılmak üzere Türkiye’nin davetlisiydi. Ancak Türkiye Sudan ile ilişkilerini sürdürdü. El Beşir Erdoğan yönetimini; Erdoğan da El Beşir yönetimini destekledi. Aralık 2017'de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere Sudan'a gitti. Erdoğan kendisini karşılayan Ömer el-Beşir'e "Kardeşim El-Beşir" diye hitap etmişti. Bunlar görünen desteklerdi.
Bir de MİT üst düzey yöneticisi Kemal Eskintan’ın organize ettiği bavullarla para taşıma olayına şahitlik eden kaynaklar belirtiyorlar. Eski bir asker olan Eskintan’ın bir meslektaşı ile yaptığı görüşme bavulla para taşıma olayının detaylarını ortaya koyuyor. Para taşıma işleri 2013 ve 2014 yıllarında yapılıyor. Kaynakların aktardığına göre Sudan güzergahında bir ülkede görev yapan meslektaşını telefonla arayarak Türk Devleti adına bavulla para götürdüğünü ve Devlet Başkanı Ömer Beşir’e teslim ettiğini kesin bir biçimde ifade ediyor. Hatta o güzergahta görev yapan meslektaşına ‘’uçakla senin üstünden geçtim’’ cümlesini kurarak Sudan’a gidiş gelişlerini teyit ediyor. Para taşımalar devletin kiraladığı uçaklarla yapılıyor. Kuvvetle muhtemel bu gidiş gelişler başka bir görevlendirme kılıfıyla yapılıyor. Örneğin istihbarat alanındaki işbirliğinin ve koordinasyonun geliştirilmesi gibi bir görevlendirme olabilir.
Savaş Suçu İşleyen Suriye’li Cihatçılara Verilen Destek ve Organizasyon
Söz konusu faillerin hangi suçları işlediklerini incelemeden önce kısaca bu örgütlerin kimler olduğundan kısaca bahsedilebilir.
Bu silahlı grupların başında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve El-Kaide’nin olduğu bilinmekte. Ne var ki, bu iki grup da homojen değil ve özellikle ÖSO, merkezi bir yapılanmaya sahip değil. ÖSO’ya bağlı olduğunu açıklayan birçok grup kendi yerelliklerindeki komutanlarının liderliği altında hareket etmekte.
Savaş suçu kapsamında, Roma Statüsü’ne göre aşağıda belirtilen suçların tamamına yakını Suriye devletine ve halkına karşı savaşan silahlı grup ve kişilerce işlendiği delilleriyle insan hakları raporlarına konu oldu.
1- Adam öldürme;
2- Bir uzvun ziyanı;
3- Zalimane muamele;
4- İşkence;
5- Şahısların onurunun ciddi bir şekilde zedelenmesi;
6- Rehin alma;
7- Bir kişiyi hukuki bir prosedüre tabi tutmaksızın yargılamak veya infaz etmek;
8- Sivillere saldırı;
9- Cenevre sözleşmelerinin tanığı işaretleri taşıyan kişilere ya da nesnelere saldırı;
10-İnsani yardım kapsamında olan ya da barış gücü misyonunda çalışan personele veya hedeflere saldırı;
11- Korunması gerekli olan mekânlara saldırı;
12- Yağma;
13- Cinsel saldırı;
14- 15 yaşından küçük çocukların askere alınması ya da kullanılması;
15- Sivilleri yerinden etme;
16- Haince öldürme ya da yaralama;
17- Hiç merhamet göstermeme;
18- Tıbbi ya da bilimsel deneylere tabi tutma;
19- Düşman tarafın mal varlığını ele geçirme ya da tahrif etme
Bu bahse konu grupların bir bölümü Türk Devleti (MİT) tarafından kontrol ve finanse edilmektedir. Bir dönem bu organizasyon sahada Ebu Furkan kod adıyla faaliyet yürüten MİT Özel Operasyonlar Başkanı Kemal Eskintan tarafından yürütüldü. Aşağıdaki bölümde bölgede görev yapmış kaynaklarla yaptığım röportajın soru ve cevapları yer almakta. Güvenlik gerekçesiyle kaynaklar isminin gizli tutulmasını talep etti.
Kaynakların İddiası ve Sorular
MİT tarafından Suriye’de cihatçı gruplardan ordu teşekkül ettirilmiş, düzenli maaş ödenmiş ve ödenmeye devam etmektedir. Maaş ödenen kişi sayısı 100 binin üstünde bir rakama ulaşmıştır.
Soru: Bu bilginin güvenilirlik derecesi hangisidir? Örneğin duyum, sağlam bilgi kaynağı, şahitlik, evrak vb.
Kuzey Suriye’deki muhalif unsurlar 2013 yılında ABD tarafından desteklenmeye başlatılmış, sonrasında TR tarafından bu unsurların parası örtülü ödenekten verilmeye başlanmıştır. Bölgede görev yapmış olan üst seviyedeki komutanların hepsinin bilgisi vardır. Ancak doğası gereği herhangi bir kayıt tutulmaz.
Soru: Hangi maksada matuf ve ne tür görevlendirmeler yapıldı?
Suriye kuzeyine müftü, posta görevlisi, kaymakam, sağlık memuru atamaları yapıldı. Bu kişilerin bir kısmı Türk bir kısmı da Türkiye vatandaşı.
Suriye ile sınır kapılarında da Özgür Suriye Ordusundan görevlendirilen kişiler görev yapmaktaydı.
Ayrıca paralı asker olarak görevlendirmeler var. Maaşları Türkiye tarafından ödenmekte. Üniversite bölümleri ve hastaneler açıldı. Türk lirası kullanılıyor. Memurlar Türkiye’deki kaymakamlara bağlandı. Burada Suriye’nin kuzeyinde adeta paralel ve illegal bir devlet kuruldu.
Soru: Müftü görevlendirmeleri hangi amaca matuftu?
Memur atamaları kapsamında yapılmıştır. Görevlendirme ve atamalar parti teşkilatlarından yapılmaktadır. Kendilerine göre güvenilir kişiler seçilmektedir. Görevlendirilen/Atanan kişiler de yurt dışı tazminatı aldığı için seslerini çıkarmamaktadır.
Soru: Bu kişilere ne kadar maaş ödeniyor ve finansman nasıl sağlanıyor?
1500 dolar kişi başına para ödeniyor.
Temel Finansman kalemleri;
Örtülü ödenek,
Bir kısmı Örtülü ödenek harcamalarından finanse ediliyor. Zaten örtülü ödenekteki olağandışı artışlarda bunu doğruluyor.
Bütçe Geliri | Örtülü Ödenek | |
2003 | 103 Milyar TL | 98.3 Milyon TL |
2021 | 1,4 Trilyon TL | 2,7 Milyar |
Artış Oranı | 13.6 KAT ARTIŞ | 28 KAT ARTIŞ |
Görüldüğü gibi gelir artışı oranının, yaklaşık iki katı oranında artan bir örtülü ödenek harcaması var.
Yasa dışı gelir kaynakları
MİT tarafından silah nakliyesi, kaçakçılık, tarım alanlarının yağmalanması, petrolün yağmalanması gibi gelir kaynaklarıyla finansman yapılıyor.
Ayrıca Türkiye tarafından bedava elektrik gidiyor
Soru: Bu kayıt dışı ordu hangi amaçlarla kullanıldı ve kullanılıyor?
Suriye’de kullanıldığı gibi Libya ve Karabağ’da kullanılıyor. Bu kişiler 15 Temmuz’da da kullanılmıştı. MİT’te yapılan toplantılara terör örgütlerinin Suriye temsilcileri defalarca katıldılar.
Soru: 100 bin rakamının üstünde bir ordu tanzim edilmesinde MİT kanununun verdiği yetkinin dışına çıkılıp çıkılmadığını değerlendirir misiniz?
MİT Kanunu illegal dahi olsa örgüt veya organizasyonlarla görüşmeye imkân veriyor. Ama paralel bir ordu kurulması, maaş ödenmesi gibi geniş bir yetkisi bulunmuyor.
Soru: Bu 100 bin kişi üstündeki kayıt dışı ordu savaş suçu sayılabilecek eylemlerde bulunmuş olabilir mi, mücessem bir örnek verilebilir mi?
Bölge medyası takip edilirse 2018-2019 operasyonlarından sonra çok sayıda haber ve rapora ulaşılabilir. Çok sayıda insanın evleri ve malları gasp edilmiştir.
Soru:Bu faaliyetlerde Kemal Eskintan’ın Rolü nedir?
Bu olayları organize eden eski asker ve MİT mensubu Kemal Eskintan. Bu şahısın sahadaki kod adı Ebu Furkan. (oğlunun adı Furkan olduğu için Furkanın babası manasında) Kemal Eskintan ÖSO bağlısı grupların liderleriyle tek tek görüşen, rejim adına onları yönlendiren bir isim. Hatta Tayyip Erdoğan’ı ve Hakan Fidan’ı görüntülü olarak cep telefonundan arayabilen çapta ve güçte bir kişiydi.
Soru: Kemal Eskintan’ın bu faaliyetlerinin detayında neler vardı?
Bazı bilindik olaylar var. ÖSO bünyesindeki Heyet Tahriri Şam veya Nurettin Zengi Tugayına vs mensup cihatçılar ülkeye illegal sokuldu ve bu olayları Eskintan organize etti. Kemal Eskintan ve ekibi ÖSO bağlısı grupların liderlerini alıp Türkiye’ye götürüp R.T.Erdoğan ile görüştürebiliyor. Sözüm ona bu müslüman cihatçı liderlere otellerde hayat kadınlarıyla buluşma ayarlayabiliyordu.
Suriye sınırında bilinen resmi sınır kapıları dışında MİT tarafından kullanılan özel kapılar bulunuyordu. Bu kapılarda sadece bir uzman çavuş bekliyor. MİT mensupları kimlik göstererek minibüslerle her iki tarafa kim olduğu bilinmeyen ve sorulamayan insanları taşıyor.
Bu kapılardan Akıncı kapı adı verilen kapı Öncüpınar’ın yaklaşık 5 km doğusunda. İdlib tarafında Admah adı verilen bir kapı, Afrin’de ve farklı yerlerde buna benzer kontrolsüz geçiş kapıları bulunuyor. Bu kapılarla veya buradan geçenlerle ilgili anlatılacak çok olay var. Mesela bir bombalı saldırıda bir MİT mensubu bu kapıların birinde öldürüldü. Ama haberi bile yapılamadı.
Suriye’ye silah götüren tırların konuşulması asla istenmiyor. Uluslararası Ceza davasının yolunu açacak olan bu konunun gündeme getirilmesinden rahatsızlık duyuluyor, Rusya gibi devletler de Türkiye kendi ekseninin dışına kaydığında şantaj malzemelerinden biri olarak silah sevkiyatı ile ilgili kayıtların ucunu gösteriyor.
Dilaver Derviş