Köprüde Keskin Nişancı Vardı ve Asker Değildi!

Köprüde Keskin Nişancı Vardı ve Asker Değildi!
22/02/2022

Köprüde sivil insanlara ateş eden en önemli unsurlardan bir tanesi de keskin nişancı ya da keskin nişancılardır. Evet, bu keskin nişancı ya da keskin nişancıları köprüde bulunan polis ve vatandaşların gördüğü, köprünün gişeler tarafındaki ayaklarının tepesine ve Nakkaştepe’ ye mevzilendiği ve oradan halka ateş ettiği bilgisi de mevcuttur.

Bu bilgi 16 Temmuz günü çeşitli basın ve yayın organlarında gündeme gelmiş, köprünün tepesine tırmanan bir subayın halka ateş ettiği ve etkisiz hale getirildiği paylaşılmıştır. Gerek devam eden süreçte, gerekse yargılama safhasında böyle bir subayın varlığına rastlanmamış, keskin nişancı konusunda oklar karanlık güçleri gösterince haber kaldırılmış ve unutturulmaya çalışılmıştır. Peki, keskin nişancı/nişancılar konusunda gerçekler neler?

16 Temmuz 2016 sabahı saat 06:00 sularında, asker silah bırakıp polise sığınmaya çalışırken, Tümgeneral Yavuz TÜRKGENCİ de askerin yanına gelmiş, Köprünün ayağında bulunan keskin nişancıların da silah bırakıp aşağı inip inmediğini sormuştur. Çünkü Tümgeneral Yavuz TÜRKGENCİ de köprüdeki vatandaşlar ve polisler gibi keskin nişancıların olduğunu bilmekteydi. Konuyla ilgili olarak, Turgay ÖDEMİŞ "Bir süre sonra üzerinde polislerin giydiği çelik yelek bulunan Tümgeneral Yavuz TÜRKGENCİ geldi. Bana "beni tanıyor musun" dedi. Olumlu cevap verdim, "köprünün üstündeki keskin nişancıyı da indirdin mi?" dedi. Ben de "bizim öyle bir unsurumuz yok" dedim." cümleleriyle gerçeği ifade etmiştir.(İddianame s 738-739) 

O akşam Köprü’ de bulunan Göğüs Cerrahisi Uzmanı, Operatör Doktor Sezai ÇELİK "Bir de köprü tepesinde keskin nişancıyı gördük. Özel harekatçı polisler, o keskin nişancıyı fark edip vurarak etkisiz hale getirdiler. Keskin nişancının ateş ettiği kişiler, göğüslerinden, başlarından tek kurşunla vurulmuşlardı", diyor. [1]

Yine o gece polis telsizine yansıyan bazı konuşmalarda keskin nişancının varlığını doğruluyor.

Merkez Dinliyor Efendim/

21 Konuşuyor/Boğaziçi Köprüsündeyiz şu an/Boğaziçi Köprü Koruma Görevlileriyle irtibat Kurabilir misiniz/Bu Boğaziçi’nin Kule Direklerinin En Üst Katında Bir Kişi Olduğu Söyleniyor. Buraya da Özel Asansörlerle Çıkılıyor Bildiğimiz Kadarıyla/Arkadaşlarımız bir kontrol edebilir mi tamam/ (İddianame s. 593). 

Telsiz konuşmaları dışında bazı olaya tanıklık edenlerin ifadelerine de aşağıda yer verdik;

Şüpheli Turgay ÖDEMİŞ (Yrb.) savunmasında; "... Bir ara Nakkaştepe diye bilinen büyükçe bir Türk bayrağının dalgalandığı yerden ateş edilmeye başlanıldı, aralıklı olarak tek tek ve seri atışlar yapılmaktaydı, öğrenci ve askerleri yaralanmamaları için konuşlandırdığımız askeri araçların altına sipere yatırdım…” " ... Karşı taraftan da sıklıkla ateş ediliyordu, hatta üzerimde sol ön taraf palaska altında yer alan Nokia 3310 marka cep telefonuma isabet eden bir mermi beni hafifçe yaralamıştı...Müşteki Hakan SARIOĞLU ifadesinde; "... ayrıca köprünün beylerbeyi ayağının tepesinde keskin nişancı vardı ve insanları teker teker vuruyordu..." (İddianame s. 412) Müşteki Mahmut Han TOGAY ifadesinde; "... bir anda tek kurşun muhtemelen keskin nişancıdan geldi kurşun benim çenemden giriş çıkış yaptı..." (İddianame s.259)

Ancak bu konudaki en önemli ve en muteber kanıt OTOPSİ RAPORUDUR denilebilir. Otopsi raporuna göre; ölenlerin ve yaralananların birçoğu tek kurşunla vurulmuştur. Hayatını kaybeden 34 kişiden 25’inin tek mermi ile ölmesi tesadüf OLAMAZ. Bu ancak keskin nişancının varlığıyla AÇIKLANABİLİR. 

Anlaşıldığı üzere, Köprü’ de keskin nişancılar vardır. Ve bu keskin nişancılar sivillere ateş etmiştir. Ayrıca bu keskin nişancıların görüntüleri internette de yayınlanmıştır. Yine bu keskin nişancılarla ilgili bilgilere bazı savcılar ve bazı valilik görevlileri ulaşmışlardır. Konuyla ilgili olarak Nakkaştepe’ de 2 adet Kanas keskin nişancı silahı bulunmuştur. Kanas silahı 7,62 mm mermi atmaktadır. Askerdeki silahla aynıdır. Bu keskin nişancı/nişancılar da köprü ayaklarından halka doğru ateş etmiştir. Bu ateşleri sanki asker yapmış gibi göstermeye çalışmışlardır. Şimdi de böyle bir keskin nişancı yokmuş gibi davranılmaktadır. O keskin nişancıları oraya kim koymuştur? Orada olmasındaki amaç nedir? Neden halka ateş edilip, sanki asker sivil halkı vuruyormuş gibi bir izlenim verilmeye çalışılmıştır?

Ama şimdi, ama sonra Türk halkı bu soruların cevabını öğrenecektir. Gerçeklerin bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu vardır !


 

[1] (Yeni Şafak, 16 Temmuz 2017, Pazar Eki, 8'nci Sayfa, Aktüel bölümü, İlker Nuri ÖZTÜRK ve Fatma ÇELİK' in haberi)