Genelkurmay Çatı Davasında Algı Operasyonu Nasıl Çöktü?

Genelkurmay Çatı Davasında Algı Operasyonu Nasıl Çöktü?
20/12/2021

15 Temmuz Darbe Tiyatrosu ile ilgili yaptığı yalan haberler ve algı operasyonlarıyla masum insanlara iftira atan ve itibarlarını zedeleyen hükümet yanlısı medya ve perinçek medyasının bir algı operasyonu ve yalanı daha çökertildi.

18 Ocak 2019 tarihinde Tuğamiral Sinan Sürer hakkında “ Odasında Türkiye’yi bölmeye yönelik plan ele geçirildiği“ iddiası ile söz konusu medya organları tarafından yapılan haberlerin yalan olduğu ve algı maksatlı yapıldığı ortaya çıktı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 21 - 22 Mart 2019 tarihli duruşmalarında Tuğamiral Sinan Sürer tarafından yapılan savunmada „Söz konusu evrakın Milli Istihbarat Teşkilatı tarafından Genelkurmay Başkanlığına gönderildiği, dönemin Genelkurmay Başkanı Or. Necdet Özel’e, Genelkurmay 2’nci Başkanı Or. Yaşar Güler’e ve Istihbarat Başkanı Korg. Mehmet Daysal’a sunulduğu ve Or. Yasar Güler tarafından evrak üzerinde ceşitli isaretlemelerde bulunulduğu, Genelkurmay Başkanlığının Gelen-Giden Evrak kayıtlarının yapıldığı ilgili biriminden evrakın karargaha geliş tarihinin ve hangi kurum tarafından gönderildiğinin kolaylıkla öğrenilebileceği, söz konusu evrakın tamamen tercüme olduğu ve incelenirse bu hususun bilirkişi tarafından ortaya konabileceği, Emniyet Genel Müdürlüğünün evrak üzerinde en temel incelemeleri yapmadığı, Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan gelen istihbari evraklarda imza olmadığı ancak istihbarat bilgisinin kaynağının evrakın kapak kısmında belirtildiği ve bu kapak kısmının adli süreç sırasında imha edildiğinin görüldüğü, söz konusu evrakın kendisi tarafından hazırlanmadığı, söz konusu dönemde Genelkurmay Başkanlığı 1. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı olması nedeniyle evrakın kendi odasında bulunmasının görevi gereği olduğu“ ifade edildiği mahkeme tutanaklarına yansımıştır. 

Savcılık tarafından herhangi bir suç isnadında dahi bulunulmadığı söz konusu evrak ile ilgili olarak mahkeme tutanaklarında, Mahkeme Başkanı Oğuz Dik tarafından söz konusu evrakın Tuğamiral Sinan Sürer tarafından hazırlanmış olarak görülmediği, „Ben mahkeme Başkanıyım senin elinin ürünü değil diyorum“ şeklinde bu hususun ifade edildiği görülmektedir. 

Mahkeme heyetinin ve Tuğamiral Sinan Sürer’in ifadelerinden;

  • 1- Evrakın Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından Genkur. Bşk.lığına gönderildiği,
  • 2- Komuta kademesinin evrak hakkında bilgi sahibi olduğu,
  • 3- Evrakın Tuğamiral Sinan Sürer tarafından hazırlanmadığı,
  • 4- Evrakın görevi gereği Tuğamiral Sinan Sürer’de bulunmasının doğal olduğu,
  • 5- Emniyet Genel Md.lüğünün evrak üzerinde en temel incelemeleri dahi yapmadığı,
  • 6- Evrakın kaynağının belirtildiği kapak kısmının adli süreç sırasında imha edildiği ortaya çıkmaktadır.

Söz konusu evrakın medya tarafından algı operasyonu maksatlı olarak kullanıldığı 18 Ocak 2019 tarihinden sonra sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin yargılamalarının başlaması sadece bir tesadüf müdür? Söz konusu evrak kim yada kimler tarafından medyaya servis edilmiştir? Evrakın kapak kısmı kim tarafından ve hangi maksatla imha edilmiştir? 

Algı operasyonları ile Türk Mahkemelerinin etkilendiği, medyada yer alan yalan haberlerin kanıt olarak sunulduğu ve bu sözde kanıtlar üzerinden masum insanların yargılandığı ve yüksek cezalar alarak özgürlüklerinin kısıtlandığı bir ülkede adalet mekanizmasının çöktüğü açıkça görülmektedir.

Tuğamiral Sinan Sürer üzerinden yapılan bu algı operasyonu, Türkiye’de medyanın, yargının ve adaletin içinde bulunduğu içler acısı durumu gösteren binlerce örnekten sadece birisidir.

Türkiye’de yargı mekanizmasının durumunu ve ülkede süren adaletsizliği görenler, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhranın da sebebini görebilecektir.

Ekonominin düzelmesini isteyen halkımız öncelikle adaletin gereğini ve binlerce masum insana yapılan zulmün sona ermesini istemelidir. 

 

Fatih Acar