Fail - Fiil Eşleştirilmeden Yapılan Hukuksuz Yargılamalar
Hayatını Kaybedenlerin Nerede ve Nasıl Vurulduğuna Dair Bir İddia Yok!
Genelkurmay Çatı Davası İddianamesinde, 15 Temmuz gecesi Genelkurmay karargâhı civarında hayatını kaybeden 12 vatandaş ve yaralandığı iddia edilen 2 asker, 1 polis ve 42 sivil, toplam 45 kişiyle ilgili görülen davada, o gece karargâh sınırları içinde bulunduğu ve elinde silah olduğu iddia edilen sanıklar, müşterek fail oldukları seklinde yorumlanmış ve kasten adam öldürmek ve kasten adam öldürmeye teşebbüs suçlarından cezalandırılmaları talep edilmiştir.
İddia makamı, hiçbir maktulün kimin tarafından şehit edildiğine dair bir iddiada bulunmamıştır. Müşterek faillik konusunda yaptığı hukuksuz yorumla, Genelkurmay Karargâhında bulunan ve elinde silah olduğu görünen sanıkları sorumlu tutmuş, ancak bazı diğer sanıklarla ilgili ellerinde silah olduğu kamera görüntülerinden anlaşılmasına rağmen suçlamaları kaldırarak beraat talep etmiştir. Elinde silah olup hiçbir eylemde bulunmadıklarına dair yeterli delil olmayan bazı personeli beraat ettirerek soruşturma dışına çıkarmıştır. Ancak aynı durumda olan diğer bütün personeli ise müşterek faillikle itham ederek, mesnetsiz, hukuksuz ve taraflı bir iddiayı ortaya atmıştır.
İddianamede o gece hayatını kaybeden 12 maktulden Bülent Aydın, Yusuf Çelik, Resul Kaptancı, Mesut Avcu, Ziya İlhan Dağdaş’ın nerede ve nasıl vurulduğuna dair bir cümlelik bir iddiada bulunulmuştur.Diğer 7 maktulün ise sadece otopsi raporlarındaki ölüm nedenleri belirtilmiş, ancak bu 7 maktulün nerede ve nasıl vurulduklarına dair bir iddia ve delil ortaya konulmamıştır.
İddia makamı maktullerle ilgili nerede, nasıl ve kim tarafından öldürüldüklerine dair yeterli delil sunmamıştır. Yaralı 2 askerle ilgili, nerede ve nasıl yaralandıklarına dair iddiada bulunmuş, ancak diğer 43 yaralıyla (biri polis, 42 sivil) ilgili olay yeri, zamanı, nasıl ve kim tarafından yaralandıklarına dair hiçbir iddia ve delil ortaya koymamıştır. Bu şekilde mesnetsiz bir yorumda bulunarak toptancı bir anlayışla Genelkurmay Karargahında yaralanan 42 sivile karşı ayrı ayrı 42 kez kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırma talep etmiştir. Fakat bu 42 kişinin kim oldukları da şüpheden uzak bir şekilde ortaya konulamamıştır.
Askerde 5.56 /9mm.lik Silah Var, Ama Yaralananlar Şarapnel veya Pompalı Tüfekle Yaralanmış!
Dosyada, yaralıların tamamının ateşli silahla öldürmeye teşebbüs sonucu yaralandıkları iddia edilmektedir. Bu durumda yaralılara öldürme kastıyla ateş edilmiş olması fakat eylem başarıyla sonuçlandırılamayarak mağdurun yaralanmasıyla neticelenmiş olması gerekmektedir. Kullanılan silahların ateşli silah olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu yaralanmaların ateşli silah yaralanması olması beklenmelidir. O gece Genelkurmay Karargâhında görev yapan askeri personelin kullandığı iddia edilen silahlar karargâh envanterinde bulunan ve 5.56 mm ile 9mm çaplarında olan hafif silahlardır.
Ancak, o gece yaralandığı iddia edilen şahısların hastane raporlarına bakıldığında ise ilgili şahısların bedenlerinden 5.56 mm çapından küçük cisim, şarapnel veya saçma gibi parçacıklar çıkarılmış veya bu tarz cisimler ile yaralanmış oldukları raporlanmış, diğer bir kısmının hastane raporlarındaki giriş çıkış yaraları incelenerek 9 mm çapından büyük nesneler ile yaralandıkları raporlarda ifade edilmiştir.
15 Temmuz gecesi olay bölgesinde, polis, sivil vatandaş ve topluluğu galeyana getiren ve örgütlü oldukları anlaşılan, polis telsizlerinde de belirtilen bazı gruplar tarafından da silah kullanıldığı açıkça anlaşıldığından, her bir yaralı için fail, silah, mermi, yara, yaralı, yer, zaman silsilesinin oluşturulması gereklidir.Genelkurmay Çatı davası deliller klasöründe bu konuda hiçbir tespit, bilgi, belge ve delil bulunmamaktadır. İddia edildiği gibi ateşli silahlarla kasten adam öldürmeye teşebbüs ile ilgili yapılması gerekli incelemelerin soruşturma aşamasında yapılmadığı ortadadır. Fail, silah, mermi, yara, yaralı, yer, zaman silsilesi şüpheden uzak bir şekilde tamamlanmamıştır.
Dosyalarda Adli Tıp Kurumu Raporları Yok.
Ağır ceza yargılamalarında hastane raporu tek başına yeterli delil olmadığından yargılamalarda kullanılmak üzere Adli Tıp Kurumu raporu düzenlenmesi gerekmektedir. Fakat yaralıların çoğunun durumu ile ilgili Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanmış bir rapor dosyada mevcut değildir. O gece yaralandığı iddia edilen şahıslarla ilgili kendi beyanları esas alınmış, daha sonra çelişkili hastane raporları dosyaya girmiştir.
Akrabası Tarafından Darp Edilen de Yaralı Gösterilmiş.
Bu duruma örnek olarak, Genelkurmay müştekiler arasında adi geçen Adem Yiğit ile ilgili medyaya yansıyanlar dikkate alındığında, şahsin yaralandığına dair kendi ifadelerinin teyit edilmeden kabul edilerek dosyaya eklendiği, ancak bu şahsin 15 Temmuz gecesi çıkan olaylarda yaralandığını iddia etmesine rağmen, daha sonra bir akrabası tarafından kendisinin darp edildiği itiraf edilmiştir.
* Özel Kuvvetler K.lığı Personeli Binbaşı Abdurrahim Aksoy’un savunmasından istifade ile hazırlanmıştır.