Bize Ordan 4 Pilot, İkisi Harbe Hazır Olsun

Bize Ordan 4 Pilot, İkisi Harbe Hazır Olsun
05/03/2023

Gün geçmiyor ki yeni bir güne uyandığımızda karşımıza olağanüstü bir durum çıkmasın. Bu bazen doğal felaket, bazen üretilmiş bir kötülük, bazen de üretilmiş kötülüğün tetiklediği tabi felaket olarak zedelerini içine çekip duruyor. Daha da vahimi bunları sırayla tecrübe etmiyor, hepsini aynı anda yaşıyoruz. Deprem felaketi nedeniyle inleyenlerin sesi, annesinden cebren ayrı tutulan kanser hastası çocukların feryadıyla iç içe. Bu problemler yaşanmasın diye kurulan idari mekanizma ise sorunun asıl kaynağı olmuş. 

Şimdi bahsedeceğim konu ise MSB’nin son günlerde vermiş olduğu bir ilan. Hava Kuvvetlerine dış kaynaktan pilot sınıfı muvazzaf subay adayı temini. Aslında rezalet yeni değil, bu duruma düşeceklerini bağıra bağıra ilan etmişlerdi zaten, hem de çarşaf çarşaf KHK listelerini resmi gazetede yayınlayarak. 

Benim takip edebildiğim kadarıyla 2020 yılına kadar sadece KHK listeleri ile harcanan pilot sayısı en az 620 [1], bu listelerde görünmeyip de MSB’in ihraç ettiği pilot sayısı ise 200’den fazlaydı. Son birkaç yıldır artık ihraç edilenleri takip etmiyorum. Tabi sadece yetişmiş pilotları ihraç etmediler. Pilot adayı 900’den fazla hava Harbiyeli ihraç edildiği gibi, 800’ün üzerinde hava liselinin yetiştirildiği Türkiye’nin en kaliteli eğitim kurumlarından biri olan Işıklar Askeri Hava Lisesi de kapatıldı. İhraçlar ile birlikte NATO’ya akredite, 5-6 ülkenin pilot adayını yetiştiren, Hava Kuvvetlerinin tüm ihtiyacını, THY ve sivil havayolları ihtiyacının çoğunu karşılayan Uçuş Okulunun içini de boşaltmış oldular. 

Böylece mevcut pilotların yüzde 70’i kaybedildiği gibi Hava Kuvvetlerinin beslenme kaynağı da kurutulmuş oldu. Dahası bu alanda kariyer planlamayı düşünen ve belli standartları taşıyan gençlerin güven duygusunu öldürdükleri için, pilotaja elverişli ideal aday bulma şansını kaybetmiş oldular. Güvenilmezlik yalnızca sistemin dışındakileri uzaklaştırmıyor, aynı zamanda sistem içinde kalan bir avuç uçucunun da birlikte çalışmasının önündeki en büyük handikaplardan birisi olarak orta yerde duruyor. Gelinen noktada kendi ihtiyaçlarını karşıladığı gibi emekli olan ya da mecburi hizmetini dolduran pilotları ile sivil sektöre de pilot sağlayan Hava Kuvvetleri, dışarıdan davul zurnayla pilot arayacak hale düşürüldü. 

Efendim topyekün savaş olmaz zaten, elde kalan pilotlarla dostlar alışverişte görsün seviyesinde bir Hava Kuvvetleri olsa olmaz mı? Tabi ki olur, ama o zaman da hava sahasını kontrol edemediğiniz bir bölgeye, Suriye’de olduğu gibi, geçerli bir sebebi olsun ya da olmasın asker gönderdiğinizde, başkasının hava saldırısı ile hayatını kaybeden askerlerinizin cenazelerini yerel halk traktör kasasında size teslim eder. Şehit sayısını açıklama işini de Hatay valisine yaptırırsınız, kaç şehidiniz olduğunu bile sağlıklı bir şekilde öğrenemezsiniz. Elinizdeki ulaştırma uçaklarını anında görevlendirip arama kurtarma teçhizat ve ekiplerini deprem bölgesine yığamadığınız için, insanları enkaz altında donarak ölmeye mahkum edersiniz. 

Pilotlara yapılan bu kıyımda sorun, bir savaş uçağını uçurup uçuramamanın da ötesinde, Hava Kuvvetlerinin harekat kabiliyetinin tekrar kazanılamayacak şekilde yok edilmesidir. Sağdan soldan çok para teklif ederek ya da zorla hava kuvvetlerine çağrılan 20-30 ihtiyarın altından kalkacağı bir enkaz değil bu. Çünkü harbe hazır bir hava gücü, her seviyede yetişmiş personelin işleyen bir sistem içerisinde uyumlu bir şekilde çalışmasıyla mümkün olur ve bu tecrübeye sahip kadro yılların birikimi ile oluşur. 

Misal; 

  • Dördüncü sınıftaki pilot adayı bir Harbiyeliyi tekrar kazanmak için 4 yıl, 
  • Harbe hazır Pilot bir teğmeni tekrar kazanmak için 6 yıl, 
  • Kol lideri pilot bir üsteğmeni tekrar kazanmak için 9 yıl, 
  • Görev lideri bir pilot için 11 yıl, 
  • Öğretmen bir pilot için 12 yıl, 
  • Kurmay öğretmen bir pilot için14 yıl, 
  • Kurmay pilot Filo Komutanı için 22 yıl, 
  • Kurmay Harekat komutanı için 26 yıl, 
  • Pilot General Üs Komutanı için 28 yıl, 

 

harcayarak yerlerine muadillerini koyabilirsiniz, tabi elinizde doğru karar verip uygulayacak kurmay kadronuz, eğitim verecek öğretmenleriniz ve aynı kalitede pilot adayınız varsa. Ne kadar para harcayacağınıza hiç girmiyorum. Misal, Pilotaj eğitimine kadar sürede verilen eğitimler hariç bir F-16 pilotunu, 5.6 milyon dolar harcadıktan sonra filoya gönderebilirsiniz. Bu seviyedeki bir pilot da o filoda ancak ikili kol liderine çay söyler.[2] 

Hava Kuvvetlerinden ihraç edilen ve özgürlüğünü kaybetmeden yurt dışına çıkabilmiş pilotların, kendi mesleğinin muadili ya da daha fazla gelir getiren başka sektörlerde çalışmaya başlamaları en fazla 1-2 yıl sürdü ve maddi kayıplarını kısa sürede telafi ettiler. Peki Türk halkı 7 yıl geçmesine rağmen kaybettiklerinin yerine yenisini koyabildi mi? MSB’nin ilanına bakınca kaybettiklerini mumla aradıkları anlaşılıyor. Bize ordan 4 Pilot, ikisi harbe hazır olsun mantığıyla olduğu sürece daha epeyce bekleyeceklerini söyleyebiliriz. Umarım pilot ihtiyacını iliklerine kadar hissedecekleri bir felakete maruz kalmadan akıllarını başlarına alır ve bir an önce yaptıkları kötülüklerden nedamet getirip inşa edilecek bağımsız ve tarafsız yargıya teslim olurlar. Daha rahat şartlarda başka alanlarda kariyer yapma imkanı varken tenezzül edip TSK içinde görev alan, buna rağmen vefasızlığın da ötesinde kendisi ve arkadaşları işkenceye maruz kalan, görgüsüzce hakları gaspedilen pilotlar kendilerinden af dilense bile tekrar tenezzül edip döner mi, bunca yapılanları ve yapanları hunharca alkışlayanları affeder mi onu da bilemiyorum. 

Hv.Plt.Kur.Alb(E) Yüksel Akkale

 

Kaynaklar

[1] https://resmigazete.gov.tr 

[2] https://rand.org/content/dam/rand/pubs/research_reports/RR2400/RR2415/RAND_RR2415.pdf