Asker Kışlasındayken Köprünün Kapatılacağını Bilen Siviller (!)
15 Temmuz olaylarına dair pek çok bilgi kirliliği var. Medyada yer alan haberler, siyasilerin demeçleri, savcıların iddiaları hepsi birbiriyle çelişiyor.
Adeta bir tiyatro metnini andıran, savcı tarafından hazırlanmış Boğaziçi Köprüsü İddianamesi ’ne şöyle bir göz atınca bile ortaya çıkan gerçekler ve çelişkiler, insanların akılları ile dalga geçildiğini gösteriyor. Evet, ortalama bir zekâya sahip okuryazarlığı olan bir insan -hâkim, savcı ya da hukukçu olmasına gerek yok- sabredip iddianameyi okursa; “Vay be! O geceyle ilgili bize sunulan her şey aslında kocaman bir algıymış demekten kendini alıkoyamaz. Biz de Doğruaçı Haber ve Analiz Sitesi olarak bu dosyanın kapağını kaldırıyor ve ilk defa duyacağınız bilgileri değerlendirmenize sunuyoruz. Yazı dizisinin ilk serisi; asker henüz daha kışladan çıkmamışken köprüye yönlendirilen -kuvvetle muhtemel- bir görev dağılımına göre hareket eden sivilleri(!) konu alıyor.
Öncelikle Boğaziçi Köprüsündeki olayların kronolojisini aşağıda veriyoruz. Bu saatleri aklınızda tutun. Çünkü devam eden bölümde bazılarının insanüstü yeteneklerinin(!) olduğuna şahit olacaksınız.
- 21:23 Kuleli Askeri Lisesi’nden askeri araçların çıkışı (TR genelinde ilk hareket)
- 22:10 Askerlerin Boğaziçi Köprüsü’nü kapatması
- 22:30 TV’de ilk “Boğaziçi Köprüsü Trafiğe Kapatıldı” haberinin verilmesi
- 23:10 Binali Yıldırım’ın TV’de “Askeri kalkışmadan bahsetmesi”
- 00:37 Recep Tayyip Erdoğan’ın CNN Türk kanalından halkı sokağa davet etmesi
Boğaziçi Köprüsü iddianamesinin incelenmesinden elde bilgiler ise çok çarpıcı gerçekleri ortay koyuyor. İddianameye göre, 57 kişi kalkışmayı ne zaman haber aldığını belirtmemiş ama sokağa/köprüye çıkmış, 50 kişi ise saat 21:00-21:30 sıralarında haberinin olduğu ve sokağa/köprüye çıktığı ifade etmiş. Tabloda da görüleceği gibi bazı vatandaşlar daha asker kışladan çıkmadan, bazıları daha asker köprüyü kapatmadan “darbe olduğunu”, “köprünün kapatıldığını”, “bir grup asker tarafından anayasal düzeni değiştirmeye yönelik yapılan askeri darbe girişimi” gibi nedenlerle 21.00-21.30 saatlerinde harekete geçmiş. Saat 22.00 sonrasını hesaba katmasak bile 107 vatandaş askerden önce Boğaziçi köprüsünde yönlendirilmiş. Saat 22.00 sonrasını dikkate alırsak ise rakam daha da artıyor. Ayrıca buradaki veriler köprüye gelmiş bütün vatandaşları değil sadece iddianameye giren vatandaşların sayılarını göstermektedir. Toplanan vatandaşların kim bilir daha kaç tanesi bu durumdadır? Siz takdir edin.
Şunu söyleyebilirsiniz. 15 Temmuz günü saat 15.30 da bir Binbaşı tarafından ihbar yapıldı bu süre içerisinde bilgi alınmış olabilir. Yapılan ihbarda MİT yerleşkesine bir helikopter saldırısı olacağı var. Yapılan değerlendirmede bu daha geniş çaplı bir kalkışmanın habercisi olabilir dense de hiçbir şekilde Boğaz Köprüsü’nün asker tarafından kapatılacağı bilgisi yok. Kaldı ki bu bilgi verilse bile sivil vatandaşları, partilileri sokağa dökmek insanları bile isteye tehlikeye atmaktır, sorumsuzluktur.
Peki, o gece Boğaz köprüsünde gerçekte ne yaşandı. Olan şudur ki; Hem askere emir verme konumunda olan, hem de siyasi kademelerle irtibatta olan iki taraflı ve etkili bir kişi var. Bu kişi terör saldırısı kapsamında askere emir veriyor ve askeri köprüye sevk ediyor. Aynı zamanda bu bilgiyi istihbarat ve siyasilerle paylaşıyor. Siyasiler de darbe girişimi bahanesiyle tabanını, istihbarat ise kışkırtma amacıyla elemanlarını köprüye sevk ediyor. Bu etkili kişiyi bilmiyoruz ama ortaya çıkan sonuçlar bu teoriyi çok güçlü bir biçimde destekliyor.
Dilaver Derviş