Tuğg. Semih Terzi'nin Öldürülmesinde Kemal Eskintan Ayrıntısı
Tuğg. Semih Terzi bir önceki yazımızda anlattığımız bu tabela örgütler üzerinden kurulan menfaat düzenini, Kemal Eskintan ve Zekai Aksakallı’nın çevirdiği dolapları farketti. Çünkü MİT ile beraber ÖKK da bu faaliyetlerin içinde yer almaya ve beraber çalışmaya başlamıştı. Hatta bu dönemde Zekai Aksakallı ve Kemal Eskintan yakınlaşmasıda mevzubahis oldu. Sahada karşılığı olmayan ve bunlara dağıtılan para ve silah akışını bilen Semih Terzi, bir toplantıda şu ifadeleri kullandı ve bu sözler infazına kadar giden sürecin tetikleyicisi oldu.
Toplantı MİT Çiftlik yerleşkesinde 2015 yılında
Toplantıda Kemal Eskintan ve ekibi, Tuğg. Semih Terzi ve ekibi ile ilgili personel bulunuyordu. Terzi, sadece yolsuzluk boyutu değil, kendisine Suriye‘de destek vermesini beklediği bu tabela örgütlerin gerçekte olmadığını ve ÖKK yı riske attıklarını da ifade sadedinde:
”Bize anlattığınız bu grupların liderleri ile görüşmek istiyorum ama bunu geçiştiriyorsunuz. Biz bu grupların gerçek olmadığını biliyoruz. Günü gelince bunların sorumluları hukuk önünde hesap verecektir.“ cümlelerini kuruyor.
Bunu duyan Kemal Eskintan toplantı esnasında çok zor durumda kalıyor, veremeyeceğimiz hesap yok diyerek konuyu geçiştiriyor. Semih Terzi toplantıdan ayrıldıktan sonra ise resmen sinir patlaması yaşıyor. Bağırmaya başlıyor ve arkasından ”sen kimsin bizden hesap soracaksın. Sen kendini ne sanıyorsun. Göreceğiz bakalım işin sonunda kim hesap verecek, kime ne olacak“ minvalinde sözleri çiftlik yerleşkesinin koridorlarında yankılanıyor. Eskintan ve menfaat birlikteliği içinde olduğu Zekai Aksakallı, 15 Temmuz’u fırsat bilerek Terzi’yi infaz ettiler.
Kemal Eskintan Kanıtları İmha Ettirdi
Şahitleri yok etmenin ilk adımı Semih Terzi’yi infaz ettirmekti. İkinci adım ise bilgi ve belgelerin yok edilmesiydi ve 15 Temmuz gecesi bir başka suç daha işlendi. Kemal Eskintan 15 Temmuz‘da olay gecesi çiftlik yerleskesinde ki bütün elektronik ve fiziki belgeleri imha ettirdi. Her ne kadar kontrolsüz ve kayıtsız bir alanda yürütülen bir yolsuzluk olsa bile, belgelerdeki ucu görünen bilgiler, olaya şahitlik edenlerin anlatımıyla birleşince ESKİNTAN için büyük risk demekti. Normalde MİT bile olsa (ki MİT‘te daha önemli bu konu) arşiv ve imha düzenlemeleri olmaksızın, bunlar dışında imha yapılamaz. ESKİNTAN ise bunları Çiftlik yerleşkesinde yaktırdı. Bahanesi de hazır. Burası ele geçirilirse, sözde devlet sırrı mahiyetinde belgelere ulaşılırsa.
15 Temmuz bu altını kirleten şahıslara Allah‘ın bir lütfu oldu.
Aziz Tarık Aydın