Mehmet Eymür’ün Açıklamaları ve 15 Temmuz ile Kemal Eskintan Bağlantıları

Mehmet Eymür’ün Açıklamaları ve 15 Temmuz ile Kemal Eskintan Bağlantıları
18/12/2021

Uzun süredir üzerinde düşündüğüm ama nasıl başlayacağımı bir türlü bulamadığım bir mevzuydu bu. Mehmet Eymür’ün 15 Temmuz’la ilgili açıklamaları bana yolu açmış oldu. 


Ne diyordu Mehmet Eymür; “15 Temmuz raydan çıkmış bir MİT çalışmasıdır”. Bu açıklama esasında yılın en bomba açıklamasıydı. Millet bu açıklamayı Sedat Peker’den bekledi ama tamda yapması gereken kişiden geldi bu açıklama. 
Zira Mehmet Eymür MİT’te önemli görevlerde bulunmuş bir kişiydi. Tabi soracaksınız; zaman zaman siz yazıyorsunuz, zaman zaman belgeler ortaya konuluyor, zaman zaman bazı beyanlar ortaya çıkıyor, hatta dönemin Başbakanı bile “hoşuma gitmeyen proje” dedi, bu açıklamanın ne farklı tarafı olabilir ki? 
İşte bunu açıklamak istiyorum: Öncelikle 15 Temmuz’dan çok önce bu projenin ön çalışmalarının yapıldığını, MİT’in hazırlıklara başladığını, listelerin bu minvalde hazırlandığını biliyoruz. Son yazdığım kitapta bunu dile getirdim. Hatta bu kişilerden de bahsettim. 
Ama bu kişilere bir kişiyi eklemedim; Kemal Eskintan; bu kişiyi iyi tanıyordum. Malatya’da görev yaparken serviste beraber gidip geliyorduk. Kendisi o zamanlar Arapça çalışıyordu. Benden kıdemli durumdaydı. Ulaştırma subayıydı. Efendi, saygılı, iyi özellikleri olan bir insandı. Samimiyetim de vardı. 
Ben Malatya’dan ayrıldım. Yıllar sonra Genelkurmay Askerî Mahkemesine geçince bu kişi de Genelkurmay Karargâhına tayin oldu. Orada da görüşmeye devam ettik. Hatta kendisine bir yüzbaşının atmış olduğu iftira vardı, benden de görüş sordu. Kendisine de yol gösterip yardımcı oldum. Sonra kendisini karargâhtan aldılar. Ben AYİM’e geçtim. O ise emekli oldu. Emekli olduktan sonra da ziyaretime geldi. Ama bu sırada artık MİT’te Daire Başkanı pozisyonundaydı. Bir iki kez davet etmişti ama gitmedim. Davetini nazik bir şekilde geri çevirdim. Zira hâkimdim ve yanlış anlaşılmalara sebebiyet verir diye düşünmüştüm. 
Ancak ben ilişkilerimi rölantiye alırken, Hâkim Albay Metin Ulukanlıgil ve Hâkim Albay Kenan Kenan gibi kişiler irtibatlarını sıkı bir şekilde devam ettirdiler. 
Albay Kenan Kenan’ın sık sıkı görüşerek bilgi aktardığını sonradan öğrendim. Bu sıralarda Albay Kenan Kenan Karargâhtaki AKP yanlısı generallerle görüşüyordu. Aynı zamanda bu kişiyle, dolayısıyla MİT ile de irtibatını devam ettiriyordu. Yani listelerin oluşmaya başladığı bir süreçti. Bu çalışma şekliyle paralel bir hat kurmuşlardı. TSK’daki olup bitenleri tespit edip fişlemeleri yapıyorlardı. Bu kişilerin devreleri bu sıralarda general olmuştu. Zira bunlar kıtadan geçme hâkimlerdi. Kenan Kenan jandarma, Metin Ulukanlıgil ise şu anda hatırlamadığım bir sınıftan geçmeydi. Bu özellikleri de generalleri fişlemede etkili olmuştu. 
Hapisteyken birkaç MİT çalışanı ile denk gelip Kemal Eskintan’ı sordum. MİT’deki faaliyetlerini öğrenmek istedim. 15 Temmuz öncesi faaliyetlerinin başında adam kaçırma organizasyonlarının olduğunu söylediler. Hatta geleceğinin parlak olduğunu, ileride MİT’in başına da geçebileceğini anlattılar. 
İçerde tanıştığım MİT çalışanlarından aldığım bilgileri, dolayısıyla Kemal Eskintan’ın faaliyetleri ile Kenan Kenan ve Metin Ulukanlıgil’in çalışmalarını birleştirince projenin önemli noktalarını yakalamayı başardım. 
Tahliye olduktan sonra ise bir ara Ankara CEPA’nın orada hızlı bir şekilde yürürken Kemal Eskintan’ın sesini duyar gibi oldum ama bir an için içerdeki MİT’çilerin beyanları hatırıma gelince kendisine göz ucuyla bakarak uzaklaştım. Kendisi de beni fark etti ama o da göz ucuyla bana baktı. Yanında iki de koruma vardı. Sonraki günlerde ise kendisinin ismine Libya olaylarında, Suriye’ye silah kaçırma olaylarında ve birçok MİT operasyonunda rast geldim. 
15 Temmuz’a beş altı ay kala Albay Kenan Kenan’ın “bakın paralelciler darbe yapacak” gibi söylemleri ve bağlantıları ile Kemal Eskintan ilişkisi iyice yerine oturmaya başladı. Böylece projenin önemli ayakları da gün yüzüne çıkmaya başladı. Onun gibi daha bir çok kişi “bakın göreceksiniz ….” gibi cümleler kurarak bu konuyla ilgili zemin hazırladılar.
Öyle bir projeki; aynı durumda olan iki generalden biri hakkında soruşturma yapıldı, sonra takipsizlik kararı verildi, diğeri hakkında ise müebbet hapis verildi. 
Öyle bir projeki; aynı durumdaki iki kurmay albaydan birine müebbet ağır hapis verildi, diğeri ise takipsizlik aldı. Hatta kazayla içeri giren bir iki kişi de iki ya da üç ay içinde tahliye olup çıktı. 
Bu projede Doğu Perinçek ekibinin net ortaklığı olduğu için “raydan çıkmaya” asıl bu noktadan bakmak gerekir. Olay günü Başbakanı almaya giden ilk helikopter çatışmaya giriyor ama bununla ilgili soruşturma bile yapılmıyordu. Anladığım kadarıyla raydan çıkma burada olmuş. Ciddi ciddi almaya gitmişler ama sonra nedense vazgeçip ayrılmışlar. 
O gün itibariyle planlanan ölümlerin binlerce hatta on binlerce olduğu iddiası da var ama tam teyit edecek etkili delil bulamadığım için bunlara girmiyorum. 
O gün itibariyle bu projeden haberdar olup ahkâm kesen, yiğitmiş gibi görünen kişiler vardı. Bir de gerçekten darbe oluyormuş gibi tepki verenler vardı. Kemal Kılıçdaroğlu gerçekten darbe olduğunu zannederek bilinen tavrı sergiledi. Ancak aynı partiden olup da projeden haberdar olan kişiler ise farklı tepkiler verdiler. Aynen beş bakanın Yüce Divana sevkinde ret oyu vermeleri gibi.
Şimdi tekrar soralım; madem darbe girişimi vardı niye Darbeyi Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı raporu ortadan kaldırmaya çalıştınız? 
Madem darbe girişimi vardı niye MİT Başkanı olanları gidip komisyona anlatmadı? Niye Hulusi Akar gidip ifade vermedi? 
Hulusi Akar’ın benimle ilgili iddianamede bile şikâyetçi sıfatı var. Ben de duruşmada dinlenmesini istedim. Hâkim Albay olarak AYİM’de üye sıfatıyla görevimi yaparken darbe suçlamasıyla hakkımda soruşturma yapılıyor ve tutuklanıyorum, o gün Genelkurmay Başkanı olan kişi ise olayları engellemeyi bırakın, benimle ilgili şikâyetçi olabiliyor. 
Kemal Eskintan Sedat Peker ilişkisi ne düzeydeydi? O gün itibariyle bu tür koordineleri kim yapıyordu? Bazı generalleri harekete geçirmek için ne tür bir tezgâh hazırlandı? 
Hiçbir yerde isimleri olmadığı halde kendilerine biat etmeyen bazı generalleri nasıl tutuklanacaklar listesine koydular? Bu generallerin nasıl harekete geçmelerini sağladılar? 
Bu soruların cevapları söz konusu projenin önemli ayaklarından.
                                                                                                                                       

Dr. Cemil Çelik