İşkence ve Kötü Muamele Suçu İşleyen Kamu Görevlisi Cezasız Kalamaz!

Birleşmiş Milletler İşkence Komitesi, 15 Temmuz sonrası Türkiye'de yaşanan hukuki sorunlarla ilgili olarak Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 5 Ocak 2017 tarihinde vermiş olduğu "Kovuşturmaya yer olmadığına" dair bir karar hakkında Türk Hükümeti'ne soru sorarak, OHAL kararnameleri uyarınca işkence veya kötü muamele fiilinde bulunan devlet görevlilerine yönelik cezai yaptırımlar uygulanıp uygulanmadığını ve bu konuda bir cezasızlık rejimi olup olmadığının açıklığa kavuşturulmasını istemiştir.

Türk Hükümeti ise yaptığı savunmasında; ilgili Başsavcılığın "Kovuşturmaya yer olmadığına" dair kararının yapılan itiraz sonucu kaldırıldığını ve iddialara ilişkin inceleme yapıldığını belirtmiştir. Ayrıca Türk Hükümeti, 6564 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 9. maddesinde belirtilen kamu görevlilerinin hukuki, mali ve cezai sorumluluklarının doğmamasına ilişkin düzenlemenin, yalnızca Kanun Hükmünde Kararname kapsamında alınan kararlar ve yerine getirilen görevlerle sınırlı olduğunu ve hiçbir şekilde şüpheli veya sanığa işkence ve kötü muamele yapılması gibi suç işleyen kamu görevlisinin cezasız kalmasının amaçlanmadığını belirtmiştir.

Yukarıda bahsedilen Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı kararı sonrası yaşananlar açıkça göstermektedir ki:

  *  Birleşmiş Milletler İşkence Komitesi, yapılan işkenceleri ve işkencecileri adım adım takip etmektedir. Bu nedenle bu eylemleri her kim gerçekleştiriyorsa bilmesi gerekir ki; bizi takip eden, gözetleyen ve yaptığımız hukuksuzlukları kaydedip günü geldiğinde hesap soracak merciler vardır.

  *  Türk Hükümeti, yaptığı savunmasında zaten meselenin soruşturulduğunu, ilgililer hakkında soruşturma yapıldığını, Kanun Hükmünde Kararname'nin işkence veya kötü muamelede bulunan kamu görevlilerine koruma sağlamayacağını belirterek söz konusu kişileri adeta satmıştır. Bu kişileri hem kendisinin yargıladığını hem de bunların uluslararası arenada yargılanmalarına engel bir husus olmadığını belirtmiştir.

  *  Bu yaşanan olaydan da anlaşılacağı üzere; Erdoğan rejimine güvenerek işkence ve kötü muamele fiilinde bulunanlar, Erdoğan hala iktidardayken hesap sorulur ve yargılanır hale gelmişlerdir. Zamanaşımı olmayan işkence ve kötü muamele eylemlerinin failleri, er ya da geç yaptıklarının hesabını verecektir. Bu kişilerin Kanun Hükmünde Kararnameler arkasına saklanarak eylemde bulunmaları suç işledikleri gerçeğini ortadan kaldırmayacaktır.

Tüm bu açıklamalar sonucunda diyebiliriz ki; hiçbir suç işlememiş binlerce kişi şu an cezaevlerinde bulunmakta ama suç işlemediklerini bildiklerinden yani kendilerinden emin olduklarından herhangi bir taşkınlığa sebebiyet vermeden adaletin tecelli edeceği günü beklemektedirler. Diğer taraftan, yaptıklarının suç olduğunu bildikleri halde nüfuz ve yetkilerini kullanarak işkence ve kötü muamelede bulunan kişiler de adaletin tecelli edeceği, yaptıklarının karşılığını görecekleri günü beklesinler.

Serdar Türkoğlu