Erdoğan Rejiminin Unutturmaya Çalıştığı Konu: Yakılan 2 Askerimiz

Fethi Şahin ve Sefter Taş, 22 Aralık 2016 tarihinde yakılarak öldürülme videoları IŞİD tarafından yayınlanan Türk askerleri. Malesef askerlerimizin yakılması ve sonrasında yaşananlar çok vahim. Felaket geliyorum demiş ancak devlet yetkilileri görmezden ve duymazdan gelmişler.

Askerlerin yakılma görüntüsü ortaya çıkıncaya kadar Türkiye iki askerinin IŞİD’in elinde rehin olduğunu bilmediği anlaşılıyor. Çünkü askerlerle ilgili tek açıklama Sefter Taş’ın kaçırıldığı 1 Eylül 2015’te yapılmış, orada da isim verilmeden ‘bir askerle irtibat kesildi’ denilmişti.

Kaçırılma zamanı MİT’in tabiri caizse sınır bölgesinde cirit attığı dönem. Özellikle MİT bağlantılı kişiler ve gruplar sınırları kendi hesaplarına yol geçen hanına çevirmiş durumda. Sınır bölgesinde rütbesine ve çapına bakılmaksızın insan kaçakçılığı ve sınırdan adam geçime faaliyetlerine birçok asker bulaşmış durumda. Bu iki askerde bu işe bulaşmış görünüyor.

IŞİD gibi örgütlerin para için adam kaçırdığı, her milletten, her dinden insanı kaçırıp bunların karşılığında ya para ya da esir takası yaptığı bilinmesine rağmen Akp rejimi yetkilileri olayı görmezden geliyor. Yani ISID'ın iki Türk askerini takas ya da para için elinde tutması şaşırtıcı değil. Şasırtıcı olan Erdoğan rejiminin iki askeri almak istememesi.
Bunun sebei ise; o dönem Erdoğan’ın öncelikleri çok farklı. Çünkü Haziran 2015 seçimlerinde hükümet kuracağı çoğunluğu alamamış ve bin bir kaotik planla Kasım seçimlerine hazırlanıyor.
Erdoğan bu dönemde çok meşgul ve açıkça “verin 400’ü bu iş huzur içinde çözülsün” diyerek halkı tehdit ediyor. Bu esnada iki askerin kaçırıldığı ve IŞİD'ın elinde olduğu ve kendi çıkarlarına uygun olarak pazarlık yapıldığı ortaya çıksın istenmiyor. Kemal Eskintan üzerinden “seçim arefesindeyiz bu olayı büyütmeyin, asker kaçırılması puan kaybettirir, bekletin” talimatı gidiyor.
Yapılan gizli görüşmelerde ve pazarlıklarda MİT görevlileri “her gün şehitler geliyor, iki şehit daha gelse çok bir şey olmaz” diyerek umursamaz tavırlarını sürdürüyorlar.
Türkiye’nin iki askeri almak için hamle yapmaması, tabiri caizse kulağının üzerine yatması, fidye ödeyerek esirleri kurtarma yoluna gitmemesi ve umursamaz görünmesi IŞİD’i rahatsız ediyor.
Bunun üzerine IŞİD, 22 Aralık 2016’da yakılan askerlerin görüntülerini yayınlayınca AKP rejiminde panik hali oldu. Önce Facebook, Twitter ve YouTube gibi sitelere erişim engellendi, internet yavaşlatıldı.

Sonrasında da dönemin hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş kameraların karşısına geçip hem olayı inkar etti hem de medyayı tehdit etti. Erdoğan’ın ittifak ortağı Perinçekgiller ise Aydınlık gazetesinde yakma görüntlerinin montaj olduğunu, yalan olduğunu iddia etti.
Uzun süre bu konuda hiçbir resmi açıklama yapılmadı.
Sonrasında ise İki Türk askerini yakan IŞİD’liler cesetlerden geriye kalanları Özgür Suriye Ordusu aracılığıyla Türkiye’ye satmaya çalışıyor.
Konu yine Kemal Eskintan – Mustafa Varank üzerinden Saray’a iletiliyor.
Ancak cenazelerin Türkiye’ye getirilmesinin olayı büyüteceği, ölümlerin resmiyet kazanacağı ve bir şekilde iktidarın ihmalinin tartışılacağını düşünen Akp rejimi teklifi geri çeviriyor.
Erdoğan ve MİT yönetimi şehitlere ait kalıntıların ülkeye getirilmesine izin vermeyince olayı kapatma işi oradaki özel kuvvetler askerlerine kalıyor. Bir grup özel kuvvet askeri şehitlerin cenazelerinden geriye kalanları alıp Özgür Suriye Ordusunun Sultan Murat Tümeni’ne ait deponun yakınlarına defnediyorlar.
Sefter Taş’ın ailesi gaiplik davası açtıktan sonra Genelkurmay’dan bir heyet gizlice ve sessizce aileye gidip çocuklarının şehit olduğunu açıkladı.
Aile fertleri işe yerleştirildi, şehit maaşı bağlandı.
Ancak Fethi Şahin ile ilgili hala hiçbir açıklama yok. Resmi kayıtlara göre Fethi Şahin ‘sağ’ gözüküyor.
Sonuç itibariyle; yıllardır saklanan gerçekler böyle. İki Türk askeri Erdoğan rejimi tarafından bilerek isteyerek seçim hesapları için ölüme terk edildi.

Harun Kılınç