Askerine Tuzak Kuran Genelkurmay Başkanı: Hulusi Akar

15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye yakın tarihinin en kritik olaylarından birini yaşadı. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, bizzat kendi komutanı olan Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet  Komutanları marifetiyle iktidara peşkeş çekilmiş ve neticesinde, bazı siyasi partilerin ve ulusalcı ekolün desteğini alan devlet eliyle, önceden planlanıp kurgulanan ve tuzak haline getirilen sözde darbe projesi ile tasfiye edilmiştir. 

15 Temmuz Projesi ile Kim / Kimler Hangi Menfaatleri Elde Etti? 
Sonuçları itibariyle 15 Temmuz 2016’dan günümüze kadar olan süreç incelendiğinde ülkenin ne kaybettiği ve ülkeyi yönetenlerin(yağmalayanların) neler kazandığı apaçık şekilde ortaya çıkacak ve sorumuzun cevabı görülecektir.

Hulusi Akar ve Hakan Fidan Görüşmeleri
15 Temmuz’dan en az bir yıl önce uygulanmaya başlanan projede Hulusi Akar ve Hakan Fidan kritik roller üstlendiler. Ulusalcı/Avrasyacı ekolün iktidar ile beraber yürüttüğü ordu içinde ki fişleme çalışmalarının yanında Milli İstihbarat Teşkilatı’nda görevli Sadık Üstün ordu içinde fişleme listeleri oluşturuyordu. Akar ve Fidan’ın Kara Kuvvetleri Komutan’lığı bahçesinde saatlerce başbaşa, telefonsuz, korumasız yürüyüşler yaptıkları düşünüldüğünde, bu fişlemelerin kendilerinden habersiz olması mümkün gözükmüyor.

Hulusi Akar ve Askerine Kurduğu Tuzaklar
15 Temmuz projesinin sözde bir darbe olduğuna kamuoyunu ikna edebilmek için bir grup askerin ve askeri araçların kışla dışına çıkması yeterliydi. Kalan kısmı propaganda gücü ve media ile şişirilecekti. Burada devreye Hulusi Akar girdi.

KOKDOT Tuzağı ve Askerin Toplumsal Olaylara Müdahalesi
KOKDOT kapsamında, polis gücünün yetersiz kaldığı durumlarda askerin devreye girmesi planlanmıştı. 15 Temmuz’da hemen önce yayınlanan kanunla yürürlüğe girmesi akıllarda bunun askere kurulan bir tuzak olduğu yönünde güçlü bir şüphe oluşturdu. 
 

TATBİKAT Tuzağı
Hulusi Akar’ın kendi askerine kurduğu diğer bir tuzak ise “Tatbikat”
Genelkurmay Başkanı Özel Kalem Müdürü Albay Ramazan Gözel’in mahkeme ifadesi önemli bilgileri ortaya koyuyor:
“Diğer bir konu Hulusi Akar Kara Kuvvetlerinde 2 yıl tatbikatların gerçekliği ve doğrulanması için zamana bağlı olmayan, hazırlıksız, amaca yönelik, gerçekçi tatbikat sistemini kurdurdu. Bunu da bizzat kendisi 4. Kolordu ve 28. Tugayda denedi. Başkanım bu da önemli yani benim için değil de 15 Temmuz açısından önemli. Eğitim yok, eğitim kalktı hep tatbikat yapılacak. Eğitim tatbikatın içinde olacak diyerek Silahlı Kuvvetlerin köklü eğitim tatbikat sistemini tamamen değiştirdi. Ben bunları yanlış olduğu için söylemiyorum. Dediği şu; eğitim lafı bitmiştir, 12 ay boyunca 1 yıl boyunca tatbikat vardır. Artık insanlar o eğitim kelimesine bir de alışkanlık olmuş eğitim diyoruz onu Hulusi Akar'ın yanında yanlışlıkla telaffuz ederseniz, bittiniz. “Ne yapıyorsunuz? Eğitim yapıyoruz, hayır tatbikat yapıyorsunuz.”

Askeri Tesislere Terör Saldırısı Tuzağı
15 Temmuz’a kadar olan dönemde, askeri tesislere yönelik terör saldırıları, askerin 15 Temmuz gecesi harekete geçmesi için zemin hazırlıyordu. 

Tümgeneral Metin Özbek imzalı üstteki belgede Genelkurmay’a yönelik ses getirici terör saldırısı olacağı yönünde duyumların olduğu ifade ediliyor. 15 Temmuz’dan sonra Metin Özbek emekli oldu ve soruşturma dahi geçirmedi.

Kışla Emniyeti Tuzağı
Hulusi Akar’ın, kışla emniyeti konusunda verdiği sert emirler, askerlerin 15 Temmuz gecesi kışlalarını savunmak için harekete geçmelerine neden oldu. 
Özel Kalem Alb. Ramazan Gözel:
“Hulusi Akar Kışla Emniyetine ve Kışla Güvenliğine önem verdi. Askerin birinci görevi şudur diyordu Sayın Başkanım. ‘Kendisinin ve kışlanın emniyeti’dir. Olası bir olayda en büyük tehlikenin vatandaşın kışlaya girmesi deyip bu konuda eğitim yaptıran, 2013 yılında Diyarbakır’da bir birlikte yaşanan bayrak indirme olayından sonra, kışlasına izinsiz birisi girerse kışla komutanını en ağır şekilde cezalandıracağını söyleyen, bunun üzerinde hassasiyetle duran, Kara Kuvvetleri Komutanı'yken de bu konuda planlar hazırlatan birisidir. Yine Kuvvet’teyken başladı, Genelkurmay’da devam etti. 'Toplumsal bir olayda tanklar ve zırhlı araçlar nasıl kullanılır, şehirlerde nasıl kullanılır, bunların bir çalışmasını yapın' dedi.’’

Sonuç
15 Temmuz, Türkiye’nin dikta rejimine ulaşması için iktidar ve ortaklarının kurguladığı, Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın bizzat uyguladığı bir tuzaktır. 

Fatih Ayhan Acar