Tim K. Yzb. Ahmet Kemal Yılmaz Helikoptere Neden Binmedi?

Tim K. Yzb. Ahmet Kemal Yılmaz Helikoptere Neden Binmedi?
10/04/2021

15 Temmuz Gecesi Diyarbakır’dan Gelen Tim Komutanı Özel Kuv.K.lığı Kışlasına Giden Helikoptere Neden Binmedi?

15 Temmuz gecesi, Diyarbakır’dan Ankara’ya Tuğgeneral Semih Terzi ile birlikte gelen 12’nci Tabura ait 1 ve 3’üncü timler, 16’ncı Taburun timlerine nazaran sayıca fazla olmaları ve teçhizatlarının daha üstün olması nedeniyle seçilmişti. Yani, temel kriter timde bulunan kişi sayısının fazlalığıydı. Timler seçilirken kimlerin timde yer aldığından ziyade sayının fazlalığına bakılmıştı. Normal şartlarda, emir komuta zinciri dışında gerçekleşen darbe girişimlerinde—örneğin 1960 darbesinde olduğu gibi—darbeye iştirak edecek kişi ve gruplar özenle, sadakatle görev yapacak kişilerden seçilirdi ve büyük birliklerin girişime sonradan katılmaları planlanırdı.

 Ancak ne Tugay Komutanı Semih Terzi ne de Tb.K. Fatih Şahin bunu yapmamış, timlerin kimlerden oluştuğunu gözetmeksizin sayısı fazla olan iki timin derhal hazırlanması emrini vermişti. Fatih Şahin’in, 1 ve 3’üncü timlerin uçağa binmesi emrini verirken, bu timlerin personel ve teçhizatları nedeniyle seçilmesi hususunda hiçbir sorun olmadığını, Tim K. Yzb. Ahmet Kemal Yılmaz ve yardımcısı Ütğm. Mihrali Atmaca da mahkemedeki ifadelerinde “her şey yasal çerçeve içindeydi” şeklinde belirtmişlerdir.

OBA İHÜ’nden otobüsleri havaalanına götüren İHÜ K. Alb. Altan Bora’nın Semih Terzi’ye “Komutanım ne oluyor, ne bitiyor, ne yapıyoruz” sorusuna Semih Terzi “Genelkurmay'ın bize ihtiyacı var Altan Albayım, siz burada kalın, gelen uçaklarla kalan taburları Ankara’ya gönderin” dediğini Altan Bora ifadesinde belirtmektedir. Yani, Semih Terzi sonradan gelecek birliklerde de bir seçimde bulunmamış ve emir komutasını Albay Bora’ya bırakmıştır.

15 Temmuz gecesi saat 23.00 civarı hiçbir engelleme veya sorun olmadan İHÜ karargahından çıkan ve Ankara’ya gidecek olan personeli taşıyan otobüsler, Diyarbakır 8’inci Ana Jet Üssü Havaalanına varmış ve burada Silopi’den helikopterle Diyarbakır’a gelmiş olan Tuğgeneral Semih Terzi ile buluşmuştur. Bu saatlerde kargo uçakları haricinde hiçbir hava vasıtasının uçuşuna izin verilmediğini ve Semih Terzi’nin helikopterinin Silopi’den kalkmasına ve Diyarbakır’a kadar gelmesine nasıl izin verildiğini de sorgulamak gerektiğini de belirtmekte fayda var.

16 Temmuz sabahı saat 01.00 civarı, Diyarbakır’dan havalanan CASA Tipi Kargo uçağı henüz Ankara’ya inmeden önce, Tim K. Ahmet Kemal Yılmaz, Ütğm. Mihrali Atmaca’ya uçak indiğinde çatışmaya girme ihtimalinin olduğunu ifade etmiş ve ekip üzerinde panik oluşturmaması için de Mihrali’ye bu hususu ekibe açıklamaması emrini vermiştir.

Yzb. Yılmaz ayrıca, Mihrali Atmaca’ya Tb.K.nın söyledikleri konusunda kafasında bazı soru işaretleri olduğunu, ancak Mihrali Atmaca’nın bunu Tabur K. Fatih Şahin’e kesinlikle yansıtmamasını ifade eder.

Yzb. Yılmaz’ın yanına gelen Başçavuş İsmail Çınar’ın “Komutanım kim kim? Ne oluyor?” sorusu üzerine, Yzb. Yılmaz “Uçak aşağıya insin o zaman anlarız. Biz hiç kimsenin tarafında değiliz, sadece kendi tarafımızdayız. Bize ateş edilmediği sürece ateş etmeyeceğiz. Sivile, polise, askere ateş edilmeyecek. Yeri geldiğinde ben ateş emrini veririm. Uçak yere indikten sonra anlaşılır” demiştir.

Fatih Şahin bu arada Ahmet Kemal Yılmaz’ı uçak içindeyken yanına çağırır ve Gölbaşı’na gidileceğini, bir tane helikopter varsa 14 kişinin gidebileceğini, kalanların ikinci sorti ile gideceğini, birden fazla helikopter varsa hep beraber gidileceğini” emreder. Daha sonra bu ilk helikoptere binmesi için 14 adam belirlemesini, belirleyeceği adamlar içerisinde bir muhabereci, iki keskin nişancı, bir de Semih Terzi için koruma astsubayı olmasını emreder. Ahmet Kemal Yılmaz bunun üzerine Fatih Şahin’e ilk helikopterle kendisinin de gelmek istediğini beyan edince, Fatih Şahin’in “sen gelme, ikinci sortide gelirsin” dediğini ifadesinde belirtmektedir.

 

Özel Kuvvetler Kışlasına Giden Helikoptere Binen Personel Rastgele Seçildi

Ahmet Kemal Yılmaz ifadesinde, 16 Temmuz sabahı saat 01.30 civarı, uçakta 14 kişi belirlediğini, Mihrali Atmaca, Erkan Kütükçü, Hasan Aksoy, Mehmet Bilge ve Ahmet Muhammed Demirci’ye ilk helikopterde gideceklerini emrettiğini, geriye kalan adamları ise iniş kapısına yakın olanlardan rastgele seçtiğini ve sayıyı 14’e tamamladığını ifade etmektedir. Yzb. Yılmaz’ın timi içinde yer alan Astsb. Ali Güreli, Tim K. Yzb. Yılmaz’ın, uçak iniş halindeyken, boş şarjörlere mermi basılması ve silahların tam dolduruşa ve ateşe hazır hale getirilmesi emrini verildiğini ifade etmektedir.

16 Temmuz sabahı saat 01.45 civarı, Diyarbakır’dan havalanan uçak Ankara Etimesgut Havaalanına iniş yapar. Personel uçaktan aşağıya inildiğinde iki helikopterin hazır olduğunu ve çalışır halde bulunduğunu görür. Uçak içindeki, ilk helikoptere binmekle görevli 14 personel, Tuğgeneral Semih Terzi ile birlikte, uçağa hemen 50-75 m. uzaklıktaki bekleyen 1’inci helikoptere gecikmeksizin biner ve Helikopter Oğulbey Kışlasına intikal etmeye başlar.

16 Temmuz sabahı saat 02.00 civarında, Tim K. Yzb. Ahmet Kemal Yılmaz, tüm personelin hızlı bir şekilde hareket etmesine ve uçak pilotlarının da “helikoptere binin” telkinlerine rağmen “çantalar var çantaları indirmem lazım” diyerek çalışan ikinci helikoptere binmez. Ahmet Kemal Yılmaz, pilotların “biz malzemelerinizi sonra göndeririz” demesine rağmen “helikopter motor sustursun, gitmiyorum” diyerek, önce “ilk helikopterle ben de gideyim” dediği Tb.K. Fatih Şahin’in “sen ikinci helikopterle gelirsin” emrine aykırı olarak, ikinci helikoptere de binmez.

Ayrıca, Ahmet Kemal Yılmaz, bulunduğu yerde emniyetin alınması için, birinci helikopterle giden 14 kişinin dışında kalan, altı kişinin de yanında kalması emrini verir. Diğer kalan iki personelin, kendisine emrini sorması karşılığında, “siz gidin” diyerek ikinci helikoptere binmelerini emreder, ancak kendisi yine o helikoptere binmez.

16 Temmuz saat 02.04’te Yzb. Ahmet Kemal Yılmaz, Diyarbakır’da kalan 12’nci Tb. Harekât Sb. Yzb. Fatih İpek’i cep telefonundan arar. Semih Terzi’nin f… ci olup olmadığını sorar. Yzb. Fatih İpek ise “Bilmiyorum, sakın helikoptere binmeyin. F-16’lar Skorsky helikopteri vurmuş. Bunu Fırat Çelik Alb.dan öğrendim” şeklinde cevap verir.

16 Temmuz sabahı saat 02.10’da Semih Terzi’nin de içinde bulunduğu 1’inci helikopter Özel Kuvvetler K.lığı Gölbaşı Tesislerine varır. Helikopterdeki personel karargâh binasına yakın yerdeki piste indirilir. Bundan sonraki olaylar Özel Kuvvetler K.lığı kamera kayıtlarından da basına servis edilmiştir. 

Ahmet Kemal Yılmaz’ın Özel Hava Alay K.lığında kalmasını müteakip Zekai Aksakallı ile irtibata geçtiğini, Zekai Aksakallı’nın Özel Hava Alayında K.Yrd. yarbay/albaylar olmasına rağmen emir komutayı devralmasını emrettiğini, Yzb. Yılmaz’ın Özel Hava Alay K.lığını emrine aldığını mahkeme kayıtlarından okuyor ve doğal olarak da şu soruyu soruyoruz: Neden kimse Ahmet Kemal Yılmaz’a “ilk helikopterle ben gideyim dediğin halde, var olan helikoptere binmedin? Özel Hava Alay K.lığı’nda onca albay varken Zekai Aksakalı emir komutayı neden sana verdi?” gibi soruları sormamıştır. 

Ahmet Kemal Yılmaz, mahkemedeki ifadesinde, Fatih Şahin hakkındaki düşüncesi sorulduğunda “tek kelimeyle nefret ederdim” deyip, Tuğgeneral Semih Terzi hakkında ise “arayıp da bulamayacağınız bir Komutandır, yani çok düzgün birisidir” demesine rağmen o gece Semih Terzi ile birlikte neden Özel Kuvvetler kışlasına gitmemiştir? 

Son olarak, Ahmet Kemal Yılmaz’ın mahkemedeki ifadesinde, helikoptere binen tüm personeli kendisinin rastgele seçtiğini ve hiçbirinin suçları olmadığını, Komutanlık sorumluluğunun kendisine ait olduğunu ifade ettiğini, ancak mahkeme başkanının bu ifadeleri hiç duymamış gibi davrandığını da belirtelim.