Sanıkların ‘’15 Temmuz’da Tatbikat Emri Verildi’’ Savunması Suçtan Kurtulma Amaçlı mı?
“Bize Tatbikat Emri Verildi”
15 Temmuz yargılamalarında, sanıkların savunmaları içinde ‘bize tatbikat emri verildi’ savunmasının önemli bir yeri var. Mahkemeler ise aslında amacın darbe olduğu, bu savunmanın kendini suçtan kurtarmaya yönelik olduğuna hükmediyor. Peki, gerçekte durum ne?
Mahkemeler amacın darbe olduğunu ortaya koymak istiyorsa darbe teşebbüsü emrini açık bir şekilde ortaya koymak zorunda. Oysa birçok davada tatbikat, terör alarmı veya güvenli bölgeye sevk gibi emirler verilmiş. Örneğin yargılanan tüm Hava Harp Okulu öğrencileri –ittifakla- bize tatbikat veya güvenli bölgeye sevk emri verildi diyor. Mahkemeler ise öyle bile olsa sizin bunun bir darbe olduğunu anlamanız gerekirdi diyerek hukuk katliamı yapıyor. Gerçekten tatbikat emri o gece için çok uygunsuz bir emir mi?
Hulusi Akar’ın “Eğitim Yok, Tatbikat Var” Emirleri
Öncelikle, TSK’nin 1 numarası Hulusi Akar’ın tatbikat uygulamasına dair baskı ve yönlendirmeleri ile bu anlamda yeni bir boyuta geçildiğinin kabulü, bu emre kayıtsız kalmama konusunu açıklıyor. Bu kapsamda Hulusi Akar’ın Özel Kalem Md. Albay Ramazan Gözel’in mahkeme ifadesi önemli bilgileri ortaya koyuyor.
Diğer bir konu Hulusi Akar Kara Kuvvetlerinde 2 yıl tatbikatların gerçekliği ve doğrulanması için zamana bağlı olmayan, hazırlıksız, amaca yönelik, gerçekçi tatbikat sistemini kurdurdu. Bunu da bizzat kendisi 4. Kol Ordu ve 28. Tugayda denedi. Başkanım bu da önemli yani benim için değil de 15 Temmuz açısından önemli. Eğitim yok, eğitim kalktı hep tatbikat yapılacak. Eğitim tatbikatın içinde olacak diyerek Silahlı Kuvvetlerin köklü eğitim tatbikat sistemini tamamen değiştirdi. Ben bunları yanlış olduğu için söylemiyorum. Dediği şu; eğitim lafı bitmiştir, 12 ay boyunca 1 yıl boyunca tatbikat vardır. Artık insanlar o eğitim kelimesine bir de alışkanlık olmuş eğitim diyoruz onu Hulusi Akar'ın yanında yanlışlıkla telaffuz ederseniz, bittiniz. “Ne yapıyorsunuz? Eğitim yapıyoruz, hayır tatbikat yapıyorsunuz.”
Ankara Garnizon Komutanı Korg. Metin Gürak’ın 15 Temmuz Öncesi “Sıhhiye’de Bakanlıklar‘da Keşif Yapın” Emirleri
Aynı şekilde dönemin 4’üncü Kolordu K. Korg. Metin Gürak’ın da toplumsal olaylara yönelik icra edilen tatbikatlar öncesi ve sonrasındaki emirlerinde, tabur komutanlarından, Sıhhiye’de, Bakanlıklar bölgesi ve civarında keşif icra edilmesini istediği biliniyor. Gürak’ın “habersiz tatbikat yapıyor musunuz, toparlanma süresini ölçüyor musunuz, birlikleri/personeli habersiz çağırın ve reaksiyonu ölçün, SMS ile haberleşme sistemi kurulsun” gibi emirleriyle, astlarını bir alarm emri verilirse silah teçhizat kuşanıp mühimmat alıp otomatik olarak nizamiyede dizilmesi şeklinde bir şartlandırmaya götürdüğü mahkemelerdeki savunmalarda ifade edildi.
Personelin birçoğu “Ankara’da nasıl bir olay çıkabilir ki, o kadar polis gücü varken bizden yardım istenebilir” düşüncesinde iken, 2016 Mart ayından itibaren defalarca bu tatbikat emrini aldığı ve en son silahlı teçhizatlı ve mühimmat alınmış şekilde nizamiyede araçlarla dizilip sanki dışarıya çıkacakmış gibi emir beklediği için, 15 Temmuz günü de yine bir alarm/tatbikat emri olduğunu düşünüyor. Nitekim 14 Temmuz günü KOKTOD (Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Desteklenmesi) yasası da çıkartılmıştı.
Birbirleriyle Hapiste İletişimi Mümkün Olmayan Personelin İfadelerindeki Tutarlılık
15 Temmuz yargılamalarının büyük bir bölümünde ”Terör saldırısı alarmı verildi” “Kışla emniyetini sağladık” “Tatbikat emri verildi” gibi savunmalar için mahkemeler, anlaşmaya varılmış ve suçtan kurtulmaya yönelik savunma diyor. Ama bu anlaşmanın olabilmesi için sanıkların önceden birbiriyle iletişiminin olması gerekiyor. Ayrıca birçoğu baskı ve kötü muamele ortamında bulunan sanıkların aynı savunma üzerinde anlaşması akla yakın durmuyor.
Ancak Hulusi Akar’ın bu başlıkların her biri için 15 Temmuz öncesi özel emirleri ve takibinin olması, hem savunmaların gerçekliği hem de o gece emirlerin doğal karşılanması açısından önemli ölçüde bir fikir veriyor. Aynı zamanda, 15 Temmuz tuzağının en önemli parçası olan “sahada asker görüntüsü verdirmek” aşamasının Hulusi Akar tarafından gergef gergef işlendiğini gösteriyor.